WORLD HALAL FORUM
Hoşgeldiniz: Gıda Raporu - Yediklerimiz İçtiklerimiz Helal mi?
ANA SAYFAHELAL-HARAME KATKI MADDELERIZIYARETCI DEFTERI
URUNLERDE KATKI MADDELERIYENIDEN GIDA RAPORUSIK SORULAN SORULARNEDEN UYE OLMALIYIZ?


· Ana Sayfa
· En çok okunanlar
· Konular
· Makale Arşivi
· Site İçi Arama
· Sitemizi Tavsiye Edin
· İrtibat / Eleştirileriniz
· Ziyaretçi Defteri

RADYO GIMDES

Dergi Abonelik

Son Çıkan Kitaplarımız
Helal Lokma kitabı

EDITOR'DEN
  • Bu Site Niçin kuruldu?
  • G?da Raporu Kitab? Hakk?nda
  • Muhterem Ziyaretçilerimiz!
  • Üretici, ?thalatç?, Sat?c?, Kamu Yöneticisi ve Tüketicilerimize Duyurudur
  • G?da Günlü?ü Hizmetinizde
  • Domuz Tart??mas?
  • Okuyucu Sorular?na Cevab?m?z

  • Site İstastiği
    şu ana kadar
    65325757
    sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003

    Reklamlar

    Çocuk Egitimi

    Helâl Erleri

    YASAL UYARI

     

    WORLD HALAL FORUM


    Gönderen:huseyin Tarih: 07/11/2007 02:09
    Resimle ilgili kisa bi bilgi WORLD HALAL FORUM INDUSTRY DIALOGUE, TURKEY

    İstanbulda HELAL GIDA konusunda bir forum düzenlendi. Ancak, düzenlemede rol oynayan ters mantık maalesef, bize göre “Dağa fare doğurtu”

    Düzenleme Gurubu tarafından 1 Kasım 2007'de İstanbul Crowne Plaza Otel'de gerçekleştirilen forumda helal gıda sanayiinin gelişiminin masaya yatırılacağı anons edildi.

    Toplantının konu başlıkları ise şöyle idi; Helal standartları ve uygulanışı, helal hayvan kesimi ve uygulanışı, uluslararası ticarette helal sertifikasının önemi, helal sertifikasının gelişimi, tüketiciler açısından helal etiketinin önemi ve helal endüstrisinin gelişimi.

    Malezya'dan 3 uzman, Diyanet İşleri, Türk Standartları Enstitüsü ve Tüketiciler Birliğinden birer temsilci konuşmacı olarak katıldı. Toplantıya davet edildiği halde Dış Ticaret Müsteşarlığından ve Sanayi Bakanlığından katılımın olmadığı gözlendi. Ülkemizde Helal Sertifikalama maksadı için kurulmuş ve 4 yıldır çalışmalarını sürdüren ve sahasında ilk ve tek kurum olmasına ve Helal Sertifika konusunda en fazla bilgi alt yapısına sahip olduğu bilinen GİMDES’in sadece dinleyiciler safında yer alması dikkat çekti. Gıda sektöründen çok az da olsa dinleyici olarak katılım oldu.

    GİMDES ve GIDA RAPORU olarak bize üç defa davet mektubu gönderilmesi üzerine katılma kararı aldık. Önce internetten Helal Pazar dergisini veya firmasını araştırdık herhangi bir bilgiye ulaşamadık. Davetin diğer ayağı Malezyalı bir kuruluş. Adı Kasehdia. Zengin bir internet sitesi hazırlamışlar. Siteden Dergiler çıkardıklarını, kitaplar bastırdıklarını, bir televizyon kanalları olduğunu öğreniyoruz. Bu siteyi karıştırırken sponsorları arasında uluslar arası yahudi firması olan Nestle nin de bulunduğunu farkettik ve bir mim koyduk. Bu kuruluşun Küresel İslamda yıldızı yeni parlamaya başlayan Helal Gıda ve Helal Sertifika pazarında organizatör olma ve bu yolla rant elde etme niyetinde olduğu izlenimini de aldık.

    Toplantıda yapılan konuşmalar bu kanaatimizi doğrular istikamette devam etti. Helal gıdanın ve Helal Sertifikanın İslami inancın olmazsa olmaz şartlarından biri olduğunun vurgulanması yerine ekonomik getirisi üzerinde uzun uzun durularak Helal Serifika'nın materyalist bir platforma oturtulmak istenmesi bizi derinden üzdü. Bu konuşmaları dinledikçe sitemizde yayınladığımızHELAL SERTİFİKASYON ETRAFINDA OLAYI SULANDIRMA VE MENFAAT HESAPLARI yazımızda ne kadar haklı olduğumuzu gördük.

    TSE gördüğümüze göre Helal Sertifika verme inadından vazgeçmiyor. Bu inat bilinmelidir ki ülkemizde Helal Sertifika kurumuna yapılabilecek en büyük ihanettir. TSE öyle bir kurumdur ki dini kurumların dışında ne kadar laik kurum varsa hepsi de TSE nin genel kurul üyesidir. TSE bir yandan şaraba standart hazırlayacak, domuz etine standart tesbit edecek, diğer yandan Helal Sertifika verecek düşünebiliyormusunuz?. Bu neye benziyor biliyormusunuz? Bir zamanlar laik düzenin kurucularından biri meydanlarda “bu ülkeye şeriat getirilecekse onu da ancak biz getiririz” diye nutuk atardı. İşte bunun gibi TSE de aynı mantalite ile hareket ediyor. Bütün dinlere, mezheblere, meşreblere eşit uzaklıkta olduğunu söyleyen konuşmacıya soruyoruz; sıkıysa ülkemizdeki yahudilerin kosher sertifikasını da biz vereceğiz deyin bakalım gücünüz yetiyorsa. Oyunu farkedin ey Müslümanlar! Helal Sertifika konusunda Dış Ticaret Müsteşarlığının da birara ismi çıkmıştı. Neden bu toplantıya katılmadı? Bu konu ile ilgilenen yetkililer TSE nin bu davranışını benimsemiyorlar ve organizatör gurubunu Malezyadan doğru tanımışlar ve muhtemelen bu sebeplerden toplantıya katılmadılar.

    Diyanet Teşkilatından katılan muhterem hocamızın kürsüde bilgisayar teknolojisine karşı segilediği acemiliklerinin yanında ekrana getirdiği okunması zor uzun yazıların içeriği bir Müslüman olarak yürek burkan hususlardı. Bizce, tek samimi itirafı Diyanet Teşkilat Kanununun bu teşkilata Helal Sertifika verme yetkisi tanımadığını belirtmesi oldu.

    Onun dışında 1982 yılında Almanyadan doğru jelatinin gıdalarda kullanılmasının keyfiyetini sormak için gönderdiğimiz mektuba Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanının imzasını taşıyan cevap, yine 1994 de GIDA RAPORU kitabımızın 5.ci baskısının toplum üzerinde oluşturduğu tepkilere karşılık gıda üreten patronların eline verilen Diyanet imzalı yazılar ve bu toplantıda yapılan konuşma mevcut sistemi ayakta tutma gayretinden başka bir niyet taşımayan bir Diyanet Teşkilatını sergiliyor. İslam sanki mevcut sisteme hizmet etmeye mecbur kürek mahkumu gibi. Tavuk kesimi için verilen fetva buna bir örnektir. Bu fetvanın kaynağı nedir?. Cevap: buna klasik fıkıh bilgileri ile cevap veremeyiz diyor sayın Hocamız. Allah Allah klasik İslam fıkhı bu kadar acizmi kaldı? Halbuki İbni Abidinde bugüne ışık tutacak o kadar sağlam fıkıh bilgileri var ki. Moderniteye zarar vereceği için örtbas mı edilmek isteniyor?. Bu kaynaktaki Klasik fetva şöyle: iki koyun üst üste yatırılsa bir kere besmele çeken kişi bıçağı iki koyunun boynuna aynı anda daldırırsa bu iki hayvanın kesimi helal olur. Besmeleden sonra üstteki koyunu kesip daha sonra ikinci besmele çekmeden alttaki koyunu kesmeye davranırsa bu ikinci koyun helal usulle kesilmemiş olur. Demek ki klasik fıkıh birden fazla hayvanın kesimi için çözümünü koymuş. Bu fetvada giyotinin arka arkaya keseceği hayvanlar için bir besmelenin çözüm olmayacağını açıkça bildirmiyor mu? Halbuki Pakistanlı alimler dört mezhebe göre klasik fıkıh kaynaklarını araştırmışlar ve bu modernite dayatmasını redetmişler ve aynı tesis içerisinde kesim hızını düşürmeyecek şekilde elle kesim önerisini de çözüm olarak belirtmişler. Biz bu yazıyı tercüme ederek sitemizde MAKİNA İLE TAVUK KESİMİ başlığı ile yayınladık.

    Diyanetin fetvasına göre, düymeye besmele çekerek bastıktan sonra giyotinin kendi başına saatler boyunca keseceği yüzlerce binlerce tavuk nasıl helal kesilmiş olacaktır? Gavurun modernitesi önümüze böyle bir kesim dayatması getirmiş ya, İslam ne güne duruyor? Derhal bu moderniteyi toplumun önünde kutsaması gerekiyor. Karşılığını klasik fıkıh kaynaklarında bulamasa da ...

    Muhterem Hocamızın açıklamasına göre, Teşkilat Kanunu bu konulara girmesine izin vermiyor ama mahalli teşkilatlar İslama uygundur belgesi veriyorlarmış. Bu çok daha ayıp bir uygulamayı sürdürmektedir. Bilmem bu konuda araştırma yapanınız var mı?. Mahalli teşkilatlar, yani müftülükler evlere şenlik öyle farklı ve komik belgeler veriyorlar ki; mesela bir tanesi giyotinin alnına besmele yazısını yapıştırarak besmeleli kesim problemini çözüvermiş. Halbuki İslamı heva ve heveslerine alet etmeyi Rabbimiz şiddetle telin etmiyormuydu Kitabında?

    Toplantı arasında her yıl “HALAL SHOW CASE MALASİYA” fuarını organize eden guruptan olan Malezyalı Muhammad Shukri beyle yaptığımız görüşmede sürekli helal sertifikanın ekonomideki önemine vurgu yapılıyor. Siz bir Müslüman olarak rahatsızlık duymuyormusunuz? sorumuza, üzüntüsünü belirterek söze girdi” ben üçüncü defa ülkenize geliyorum, burda islami temele dayalı konuşmalardan hoşlanmıyor insanlar. İlk defa siz bu konuya vurgu yaptınız ve beni şaşırtınız ve rahatlattınız” dedi.

    Toplantının sonunda Toplantının Türkiye organizatörü Selim Kınalı beyle de bir görüşmemiz oldu. “Selim bey Türkiyede sırf Helal Sertifika konusunda çalışmak üzere kurulmuş ilk ve tek kuruluş GİMDES olduğu ve üç defa davetiye göndermiş olmanıza rağmen sadece dinleyici konumunda bırakıldık. Hatta girişte davetliler listesinde ismimizi dahi bulamadılar. Bu ne hal?” sorumuza, Cevap.” Hocam sizlerin çalışmalarını yakından biliyoruz. Bu işi sizin en iyi yapacağınıza inanıyorum. Bu çalışmalara başlarken sizi ön plana çıkartmakla bazı çevrelerce yanlış anlaşılır endişesi ile sadece bu resmi kurumları konuşturduk. ” oldu.Bu, ne derece makul bir mantalite? kararı ziyaretçilerimize bırakıyoruz.

    Toplantı yeri olarak seçilmiş otelden, ikram edilmek üzere alınmış gıda maddelerine kadar helal prensiplere öncelik verilmemesi de toplantının eksi hanesine yazılacak diğer bir ayrıntı olarak dikkatimizi çekti.

    Sonuç olarak Malezya gurubu hariç Türkiyeden katılan konuşmacıların temsil ettikleri kuruluşların hiçbiri Helal Sertifika gibi çok hassas bir konuda ne yeterli alt yapıya sahipler, ne de bilgi birikimleri var. Bazılarının ise bağlı oldukları Teşkilat Kanunları sebebi ile fikir yürütme yetkileri bile yok. Bu konu show yaparak istismar edilebilecek bir konu değildir. Forumu tertip edenlerin bu yanlışı inşaallah Helal Sertifika konusunda yapılmakta olan gerçek ve sağlıklı çalışmalara sekte vurmaz. Aksi halde bu vebalden kendilerini kurtaramazlar.

    Bu toplantının en önemli faydası ise ülkemizin Helal Sertifika konusundaki mevcut durumun acı da olsa bir röntgenini görme fırsatını vermesidir.

    GIDA RAPORU


     
    Haber Puanlama
    Ortalama Puan: 4.88
    Toplam Oy: 53


    Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

    Kötü
    İdare Eder
    İyi
    Çok İyi
    Mükemmel



    Seçenekler
    Bu Haberi Arkadaşına Gönder  Bu Haberi Arkadaşına Gönder

    

    Gıda Raporu 2003-2017
    1024x768 Ekran Çözünürlüğünde Tasarlanmıştır
    RSS
    Her Hakkı Saklıdır İzinsiz Alıntı Yapılamaz.