HELAL SERTİFİKASYON ETRAFINDA OLAYI SULANDIRMA VE MENFAAT HESAPLARI....
Hoşgeldiniz: Gıda Raporu - Yediklerimiz İçtiklerimiz Helal mi?
ANA SAYFAHELAL-HARAME KATKI MADDELERIZIYARETCI DEFTERI
URUNLERDE KATKI MADDELERIYENIDEN GIDA RAPORUSIK SORULAN SORULARNEDEN UYE OLMALIYIZ?


· Ana Sayfa
· En çok okunanlar
· Konular
· Makale Arşivi
· Site İçi Arama
· Sitemizi Tavsiye Edin
· İrtibat / Eleştirileriniz
· Ziyaretçi Defteri

RADYO GIMDES

Dergi Abonelik

Son Çıkan Kitaplarımız
Helal Lokma kitabı

EDITOR'DEN
  • Bu Site Niçin kuruldu?
  • G?da Raporu Kitab? Hakk?nda
  • Muhterem Ziyaretçilerimiz!
  • Üretici, ?thalatç?, Sat?c?, Kamu Yöneticisi ve Tüketicilerimize Duyurudur
  • G?da Günlü?ü Hizmetinizde
  • Domuz Tart??mas?
  • Okuyucu Sorular?na Cevab?m?z

  • Site İstastiği
    şu ana kadar
    65404181
    sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003

    Reklamlar

    Çocuk Egitimi

    Helâl Erleri

    YASAL UYARI

     

    HELAL SERTİFİKASYON ETRAFINDA OLAYI SULANDIRMA VE MENFAAT HESAPLARI....


    Gönderen:huseyin Tarih: 20/09/2007 01:23
    HELAL SERTİFİKASYON ETRAFINDA OLAYI SULANDIRMA VE MENFAAT HESAPLARI....

    Bizi yakından izleyen binlerce ziyaretçi kardeşimiz biliyor ki 25 yıldır Gıdalarımız üzerinde oynan oyunları dile getiriyor ve Müslüman kardeşlerimizi gücümüzün yettiğince uyarmaya çalışıyoruz. Bize kardeşlerimizden gelen binlerce teşekkür ve takdir mesajları yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Biz iki milyar İslam ümmetinin üzerine çullanmış olan batı güdümlü İslam karşıtı ekonomik, kültürel, siyasi ve askeri hegomanyanın defedilebilmesi için topyekün mücadele edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun için de öncelikle hem parasal yönden, hem nesillerimizin sağlığı yönünden, hem de İnançlarımız yönünden başta gıdalarımız olmak üzere ilaç ve kozmetik ürünlerinde çeşitli vasıtalarla MODERNİTE adı altında bize empoze edilmeye çalışılan yabancı yaşam tarzına karşı öncelikle sağlıklı ve helal yaşam tarzına geçmemiz gerektiğini söylüyoruz.

    Bu nedenle de çeşitli ülkelerde başlatılan, ancak tam bir koordinasyon ve birlik oluşturulamadığı için kontrol edilemiyen guruplar ortaya çıkmıştır. Bu gurupların HELAL SERTİFİKA çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Bu gurupların en organize olmuş örneği belki Malezya’ dır denebilir. Ancak bu gurbun da hazırladığı ve kendi ülkesine ithal edilecek ürünlerde aradığı helal şartları en zayıf fetvalara dayatan anlayışı sebebiyle, çoğunluğu Hanefi ve Şafii mezhebi bağlılarının yaşadığı ülkemizde zorluklar oluşturacağı görüşündeyiz. Bu nedenle Helal sertifikasyonda mezhebi görüşlere göre fetvaların oluşturulması ve belgelerin ve etiketlemenin buna göre yapılması tartışılabilir olmalıdır.

    Helal Sertifikasyonda en önemli husus ise bu çalışmaları yapacak kurumun mutlaka bağımsız, mutlaka tarafsız, mutlaka hem teknik ve hem ilim ehliheyete sahip olması ve mutlaka ekonomik menfaat kaygılarının dışında tutulmasıdır. Ayrıca, bu özellikleri sebebi ile toplumun bütün kesimleri tarafından güvenilir bir kurum yapısında olduğu kabul görmelidir.

    Musevilerin “KOSHER” sertifikası, Hintlilerin ve Vejeteryanların “VEJETERYAN” ve “VEGAN” sertifikaları yıllardır global dünyada uluslar arası kabul görmüş sertifikalardır. Bunlarda da meşrep ve mezhep farklılıklarını belirten farklı semboller kullanılmaktadır.

    Bugüne kadar ülkemizde ve birçok İslam ülkesinde “HELAL SERTİFİKA” talebi, çoğunluk üretici firmanın ekonomik hesaplarına dayalı olarak yapılmaktadır. Bu sebeple belgenin güvenirliliği ve doğruluğu ikinci planda gelmektedir. Bu yüzden dünyanın çeşitli ülkelerinde para karşılığında, masa başı tabir edilen sahte HELAL SERTİFİKA veren kuruluşlar revaç bulmaktadır. Brezilya’dan Çin’e kadar yüzlece kuruluş geçimini bu belgelerle sağlamaktadır. Burada büyük bir kitle olan Müslümanlar haberleri olmadan bu kuruluşlar tarafından aldatılmaktadır.

    Ülkemizde de başta “GIDA RAPORU” gurubu olmak üzere son zamanlarda daha yüksek sesle “HELAL SERTİFİKA”lı ürünler için çalışmalar başlatılınca, bu işin sırf ticaretini düşünen bir takım gurup, kurum ve kuruluşlar, ne yapalım, nasıl yapalım da bu olayı kendi kontrolumuzda esas gayesinden uzak yürütelimin hesabına düştüler.

    İşte bize yansıyan birkaç haberi burada zikredelim;
    “Merkezi İngiltere’de uluslararası bir sistem belgelendirme kuruluşu olan IEC (Independent European Certification Limited)’nin İngiltere dışında 13 ülkede; Türkiye, İtalya, İspanya, Polonya, Yunanistan, İran, Pakistan, Hindistan, Malezya, Singapur, Kore, Yeni Zelanda ve ABD’de ofisleri bulunuyor. Temel uzmanlık alanlarının sistem belgelendirme olduğunu belirten IEC Türkiye Başkanı İlker Koç, ayrıca UKAS tarafından 2006 yılında akredite edilmiş 18001-OHSAS alanında da yetkilendirilmiş kuruluşlardan biri olduklarını söyledi. Yine UKAS tarafından ISO 22000 Gıda konusunda da akredite bir kuruluş olduklarını kaydeden Koç, yıl sonundan önce Malezya IEC ile İran ofislerinin HELAL sertifikasyonu için İslami Consül ve Malezya Akreditasyonu’nca akreditasyon çalışmalarını tamamlayacaklarını ve İtalya Ofisleri’nin de EurepGAP ve BRC alanında onaylanmış kuruluş statüsü kazanacaklarını açıkladı.”

    Merkezi İngilterede olan ve Avrupada Yahudi- Hristiyan yaşam tarzına göre sertifika veren bir kuruluşun Türkiye temsilcisi olan zat diyor ki “biz İSO 22000 sertifikası veriyoruz, yakında HELAL sertifika vermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” Buradaki çarpıklığı görebiliyormusunuz? Bu zat diyor ki biz bir yandan İSO ile şarap fabrikasına, şaraba, şarap satan kuruluşlara, domuz çiftliklerine, domuz kesimhanelerine, domuz satan marketlere, kasaplara, lokantalara ve domuz katkı maddeleri üreten ve ürünlerinde bu katkı maddelerini kullanan üreticilere ve satıcılarına, kesim usulü İslami olmayan eti helal hayvanların kesimhanelerine ve bu etleri kullanan ticari firmalara İSO kalite belgesi vereceğiz. Bir yandan da İslami şartları sağlayan “HELAL SERTİFİKA” vereceğiz. Bu firmanın vereceği“HELAL SERTİFİKA” nın güvenilirliği nasıl sağlanabilecektir?. Bu işe “bu ne periz, bu ne lahana turşusu demezler mi?

    Bu vesile ile kulağımıza gelen bir başka haberi de sizlere duyurmak istiyoruz. Helal Sertifika olayının kuvveden fiile çıkacağına kanaat getirmiş ve Müslüman camianın yakından tanıdığı bir kaç büyük firma maalesef bir vakfı paravan olarak kullanarak “HELAL SERTİFİKA” kuruluşunu kendi kontrollarında oluşturmaya çalışmaktadırlar. Hani işverenlerin gizli desteği ile kurulan işçi sendikaları vardır ya onlara “sarı sendika” dendiği gibi, böyle bir kuruluş için de aynı yakıştırma yapılırsa “HELAL SERTİFİKA”nın Müslümanlar nezdindeki güvenirliliği ne olur?

    Yine Marmara Bölgesinde bir şehrimizde “HELAL SERTİFİKA” verecek bir şirket kurulmuş. Diğer yandan da bu şirket gıda üretimine girmiş. Böyle bir şirketin vereceği “HELAL SERTİFİKA” şaibeden uzak kalabilir mi?

    Geçen yıl TSE “HELAL SERTİFİKA” standardı hazırlayacağını ve “HELAL SERTİFİKA” verceğini ilan edince biz aynı endişe ve hassasiyetlerimizle bu girişime karşı çıkmıştık.

    Bugünkü haber ajanslarında TSE’nin ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın “HELAL SERTİFİKA” çalışmalarını sürdürdüğüne dair bir haber geçti. Mevcut devlet yapımızın anayasal çerçevesi hepimiz tarafından bilinirken bu tür teşebbüsler yarın yanlış boyutlar alabilecektir. Biz devlet birimlerinin “HELAL SERTİFİKA” verme vazifesini yüklenmek yerine nasıl İSO sertifikasını, HAACP sertifikasını veren yüzlerce özel kuruluş var ve bunları denetliyorsa; “HELAL SERTİFİKA” olayında da aynı yöntemle yükümlü olmalıdır.

    Bu alternatiflerin dışında yıllarca bu “HELAL SERTİFİKA” konusunun sancısını ve heyecanını taşıyan “GIDA RAPORU” kadrosu 2,5 yıl önce GİMDES( GIDA VE İHTİYAÇ MADDELERİ DENETLEME VE SERTİFİKALAMA) Derneğini kurmuş, herbiri mesleğinde uzmanlardan oluşan Teknik kurul ve Din Alimlerinden oluşan İlim Kurulu ile “HELAL SERTİFİKA” verecek konuma getirmiş, ancak alt yapı ihtiyaçlarını karşılayamadığı için aktif hale getirememiştir. Halbuki Güney Koreden İslam ülkelerine ürün ihraç etmek isteyen bir firma, ülkemizde 5 ayrı yerde tavuk kesimhanesi olan bir firma, Malezyaya bisküvi ihraç edecek bir başka firma ve daha birçok firma “HELAL SERTİFİKA” talebinde bulunmasına rağmen bu alt yapı noksanlığı sebebi ile talepler karşılanamamaktadır.

    Yukarıda saymaya çalıştığımız yanlış uygulamaların oluşması Helal Sertifika kurumunu doğmadan öldürmek demektir ki, biz bunu asla uygun görmüyoruz. Ümid ediyoruz ki bu insanlar ve kuruluşlar en kısa zamanda bu yanlış davranış ve girişimlerden vazgeçerler. Müslümanlar geniş bir mutabakat sağlayacakları GİMDES veya bir başka kuruluşa destek vererek, bu HELAL SERTİFİKA karmaşasına bir son vermeleri gerektiğine inandığımızı belirtmek isteriz.


     
    Haber Puanlama
    Ortalama Puan: 5
    Toplam Oy: 33


    Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

    Kötü
    İdare Eder
    İyi
    Çok İyi
    Mükemmel



    Seçenekler
    Bu Haberi Arkadaşına Gönder  Bu Haberi Arkadaşına Gönder

    

    Gıda Raporu 2003-2017
    1024x768 Ekran Çözünürlüğünde Tasarlanmıştır
    RSS
    Her Hakkı Saklıdır İzinsiz Alıntı Yapılamaz.