Ziyaretçimiz
Soruyor: "Biz Isparta'dan ev hanımlarıyız. Gıda katkı maddeleri hakkında
bilgi istiyoruz. Özellikle marka isimleri. Bizler şüphe içindeyiz, her şeyden
şüphelenir olduk. Sitede sadece E200 E400 GİBİ numaralar var; her üründe
bulunmuyor artık. Bizlere bu konularda bilgi verirseniz seviniriz. ÜLKER, SARAY,
KAR, KOLA TURKA, ÜLFET, FİZZY, ORUÇOĞLU, VANİLYALAR, PEYNİR VE MAYALARI,
PİLİÇLER, ŞEKER, BANVİT, KÖYTÜR, MUDURNU, PINAR... BİZE E-MAİLLE bilgi
ulaştırırsanız seviniriz.”
Bir Başka
Ziyaretçimiz Soruyor: "Sizin gıda katkı maddeleri hakkında yazılarınızı
okudum. Ben de gıdalar hakkında bilgi edinmek istiyorum. Markalar hakkında bana
mail atarsanız sevinirim. Ürünlerde artık gıda numaraları bulunmaz oldu. Nasıl
güveneceğiz. Sizlerin araştırmalarınızı, fikirlerinizi bekliyorum. Selamlar.”
Gıda Raporu Ekibi Olarak Cevap Veriyoruz:
SEVGİLİ DOSTLAR,
Önce ALLAH’ın
selamı, rahmeti ve bereketi sizin ve tüm inananların üzerine olsun.
Yukarıya, sitemizi
takip eden kardeşlerimizden son zamanda gelen bazı mesajları alıntıladık.
Ülkemizde, maalesef, mevzuat yönünden, kontrol ve takip yönünden ve en önemlisi
İslamî kimliğimize sahip çıkmada gösterdiğimiz zafiyet yönünden otorite boşluğu
ve bir kaos var. Bu durum, özel ilgi alanı olarak seçtiğimiz "GIDA, İLAÇ ve
KOZMETİK SEKTÖRÜ’nde de mevcut. Üreticiler, ithalatcılar bu boşluktan, bu
kaostan istifade ederek istedikleri gibi at oynatmaya devam ediyorlar.
Başta, ilgili
Bakanlıklar (Tarım ve Köyişleri, Sağlık, Sanayi ve Ticaret) konuya sahip
çıkmıyorlar. Bu Bakanlıkların sayın Bakanlarına bu durumu anlatan ve çözüm için
tekliflerimizi içeren mektuplar yazdık. Verilen cevaplarda konudan ne kadar
uzakta ve ne kadar ilgisiz olduklarını sitemizin diğer sayfalarında mektup
metinlerini ibret için yayınladığımız zaman sizler de göreceksiniz.
Üretici firmalarla
bire bir temasa geçiyoruz. Hem peynir mayası üreten ve Belçika ve Hollanda'dan
ithal eden, hem peynir üreticisi olan MAYSA firması ile yaptığımız
mektuplaşmaları daha önce sitemizde yayımladık. Son uyarılarımıza cevap
vermekten kaçtığını görebilirsiniz.
Peynir ve Yoğurt
üreten, DİMES, KAŞLAR, YÖRSAN, SÜTAŞ, KAANLAR, İÇİM ve AYTAÇ Firmalarına
mesajlarımızı gönderdik. Mesajımızın metnini sitemizin diğer sayfalarından
okuyabilirsiniz.
Bu kaostan
kurtuluncaya kadar bu gün için ne yapabiliriz?
Bütün
olumsuzluklara rağmen, alış-veriş yaptığımız satıcılarımızdan başlayarak,
üretici, ithalatçı ve resmi denetim ve kontrol kuruluşlarına kadar her halkayı
mektupla, faksla, telefonla, internet aracılığı ile uyarmaya, hatta işi boykot
boyutuna kadar götürmeye kararlı "güçlü ve kenetlenmiş bir tüketici toplumu"
oluşturabilmeliyiz.
Bugünden tezi yok,
birçok gıda maddesini kendimiz üretecek duruma gelmeliyiz.
JELATİN kullanılma
ihtimali yüksek olduğu için yoğurdumuzu evde yapmaya başlıyabiliriz. (Sitemizde
Kanada Müslümanlarının DANONE yoğurtları için yaptıkları uyarıyı daha önce
yayınlamıştık). Biz Gıda Raporu Ekibi olarak, uzun zamandır yoğurdumuzu kendimiz
yapıyoruz.
Yağ ihtiyacımızı,
margarin yerine, ZEYTİNYAĞI, ÇİÇEKYAĞI, TEREYAĞ üçlüsü ile karşılıyabiliriz.
Hazır meyva
suları, gazozlar, esanslı maden suları ve sodaları ve kolalar, üretim
teknolojileri itibari ile etil alkolde eritilmiş aroma maddeleri, koyulaştırıcı
olarak jelatin, konserve katkı maddeleri ve beyin, cinsel organlar gibi birçok
organlarımıza zarar verebilecek suni tatlandırıcılar içerebilmekte, bu
tehlikelere karşılık hemen hemen hiçbir gıda değeri de bulunmamaktadır.
Mevsiminde, ama sadece mevsiminde meyvaları alıp taze meyve suları yapabiliriz,
kaynatıp buzdolaplarımızda saklayabilir, istediğimiz zaman sulandırarak sağlıklı
ve güvenli meşrubatlar hazırlayabiliriz.
Hazır reçel,
pasta, börek, çörek, bisküvili ürünler, puding vs.gibi ürünler yerine, meyvalar,
çeşitli unlar, şeker, kakao, süt vs. gibi güvenli temel maddeleri kullanarak
evimizin, çocuklarımızın isteklerini sağlayabiliriz.
Evet, her şeyin
kolayca hazır satıldığı bir düzende annelere, hanımlara ek yük getirecek bir
teklif yaptığımı biliyorum. Ancak sonuçta, çoluk çocuğuna helal lokma yedirme
sorumluluğunda babalar kadar annelerin de sorumlu olduğunu düşünüyorum.
Müslümanca
yaşamaya sahip çıkmayan, bilakis kösteklemeye çalışan bir düzende helal mi,
haram mı olduğunu bilmeden hazır gıdaları yemeye, çoluk çocuğumuza yedirmeye
devam mı edelim, yoksa bir yandan alış-veriş yaptığımız SATICILARDAN BAŞLAYARAK
ÜRETİCİLERİ, İTHALATÇILARI, RESMİ DENETİM KURULUŞLARINI UYARMAYA, bir yandan da
EVLERİMİZDE ÜRETİMLER YAPARAK adeta bu ESARET ZİNCİRLERİNİ KIRMAYA MI ÇALIŞALIM?
Siz, özgür ruhlu
insanlarsınız. Hayatınızın yön çizgisini kendi özgür iradenizle veriniz.
İnandığınız değerler ışığında...