|
Site İstastiği |
|
|
şu ana kadar 66245616 sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003
|
|
|
|
| |
Gönderen:huseyin Tarih: 18/11/2010 09:00
Enerji içeceklerindeki tehlike!
Gençliği içten içe kemiren canavar!...
Ülkemizde, Tüketim 50 milyon kutuya ulaştı…
ABD'de yayımlanan bir araştırmaya göre, en çok gençler tarafından tüketilen enerji içecekleri alkolizme zemin hazırlayabiliyor.
Bin öğrenci arasında yapılan araştırma, gençlerin, enerji içeceklerini, enerji takviyesinin yanı sıra uyanık kalma amaçlı içtiklerini gösteriyor.
Araştırma, yılda 52 adet veya daha fazla enerji içeceği tüketen öğrencilerin sarhoş olma eğilimi gösterdiklerini, daha fazla alkol tükettiklerini ve yetişkin yaşta alkol bağımlısı olabildiklerini ortaya koyuyor.
"Alcoholism: Clinical and experimental research" adlı dergide 2011 yılında yer alacak olan araştırmaya göre, çok sık enerji içeceği tüketen kişiler, alkolik olabilme riski ile karşı karşıya kalabiliyor.
ABD'nin Maryland üniversitesindeki görevli araştırmacılar, "Gençler arasında, yüksek dozda kafein içeren enerji içeceğini alkolle karıştırıp içmek gitgide moda halini alıyor ama alkolle karıştırılmış enerji içeceği, uykusuzluk gibi sorunlara yol açabilir" şeklinde uyarıda bulunuyor.
Araştırmacılar, kafein dozu yüksek olan enerji içeceğine alkol karıştırmanın sinir sistemi üzerinde uyarıcı etki yaptığını, böylece sarhoş olduğunu hissetmeyen kişinin içmeye devam ettiğini belirtiyor ve bu durumun araba kazalarına yol açabileceğine işaret ediyor.
ABD İlaç ve Gıda Dairesi yetkilileri, bir yıldır yüksek dozda kafein içeren enerji içecekleri konusuna eğildiklerini ve bu tür içeceklerin satışına yeni bir düzenleme getirmek konusunda hızlı bir karar alacaklarını bildirdi.
Alkol tüketmeyen birçok mütedeyyin tüketici tarafından da bilmeden tüketilen bu içeceklerin alkol içermesi ve bunun bugüne kadar açıklanmamış olması büyük bir hak ihlalidir. Yüksek miktarda kafein içermesi nedeniyle özellikle çocuklar, hamile ve emzikli anneler, diabetik hastaları, karaciğer yetmezliği olanlar, yüksek tansiyonu olanlar, metabolik hastalığı olanlar, böbrek yetmezliği olanlar ile kafeine hassas kişiler tarafından tüketilmesi durumunda büyük risk taşıması nedeniyle bu içeceklerin üretim ve tüketimi derhal yasaklanmalıdır.
Bu içecekler yasaklanmalı ancak yasaklanmasa bile yalnızca alkollü içecekler satmaya yetkili işyerlerinde satılmasına müsaade edilmesi gerekirken her türlü bakkal, market ve mağaza da Danıştayın yasaklama kararına rağmen yeniden satışı serbest bırakılması son derece sakıncalıdır. Bu uygulama enerji içeceklerinin alkol içermesi ve toplumun en az yarısının sağlığını tehdit eder durumda olması nedeniyle derhal yasaklanmalı yahut alkollü içkilerin satıldığı satış alanlarında satışına izin verilmelidir. Büyük, küçük her yaş tüketici gruplarının bulunduğu alanlarda satışına kesinlikle izin verilmemelidir.
Akademik çevreler de yüksek enerji veren bu tür içeceklerin genel tüketime sunulmasını doğru bulmuyor. Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mine Yurttagül, ''Kafeinin günlük alınabilecek dozu biliniyor. Bu içecekler ile bu oran çok aşılıyor. Üzerindeki dozlar uyku kaçırıcı. Enerji içeceklerinin alkolle tüketimi son derece sakıncalı. Satışa sunulurken herhangi bir sınırlama yok. İnsanlar istediği gibi alıyor bu bir risk'' diye konuştu.
Prof. Dr. Yurttagül, enerji içeceklerinin genel tüketim için tavsiye edilmediğine, kullanmaması gereken kişilerle ilgili geniş bir sınırlama bulunduğuna dikkati çekerken, alkolle birlikte tüketilmesi halinde çok ciddi sağlık sorunlarına neden olduğuna ilişkin tespitler bulunduğunu vurguladı.
Yüksek kafeinin, idrar çıkışını artırdığı, kalp atışlarını yükselttiği, sinirlilik ve titreme yapabildiği, hassas kişilerde kızarıklıklara neden olduğu ifade edilirken, özellikle çocuklarda asla kafein kullanılmamalıdır.
Enerji içeceklerinin üreticilerinden birinin sağlıkda büyük riskler taşıyan bu ürünleri tüketen insanlar için sarfettiği küstah ve sorumsuz ifade ise ibret vericidir.
''Şeker hastası olan bir insan, ısrarla şeker yiyorsa bu onun sorunudur. Enerji içeceklerinin üzerinde de gerekli uyarılar var. Buna rağmen tüketiciler bu uyarılara uymuyorsa, bu onların sorumluluğundadır. Enerji içecekleri, dünyada nasıl satılıyorsa, Türkiye'de de öyle satılıyor.''
İçeriğindeki kafein miktarı nedeniyle uzun süre tartışma konusu olan enerji içecekleri pazarı, krize rağmen "enerjisini" kaybetmedi. Sektörün tüm oyuncuları kapasite artırımı için harekete geçti. Hunter, Ankara Sincan'da yeni fabrika yatırımına hazırlanırken, Almanya'da Hot Blood markasıyla enerji içeceği üreten gurbetçi Zülküf Gümüştekin, bayi sayısını artırıyor. Lion Club markasıyla pazarda olan Coşku Gıda da 2 ay içinde, 40 olan distribütör sayısını 100'e çıkarmayı hedefliyor.
Tüketim 50 milyon kutuya ulaştı…
İlk olarak 1987'de Avusturya'da ve 1997'de ABD ve diğer ülkelerde satılmaya başlanan enerji içecekleri, dünya çapında büyük bir sektöre dönüştü. 140 ülkede 200'den fazla marka olduğu biliniyor. Türkiye'de ise enerji içecekleri oldukça sancılı bir süreçle pazara girdi.
Enerji içeceklerindeki kafein oranı konusunda 2002'den 2006'ya kadar firmalar ile Tarım Bakanlığı arasında anlaşmazlık yaşandı. 2006'da çıkarılan tebliğle, litredeki kafein miktarı 320 miligramdan 150 miligrama düşürüldü. Böylece özellikle yabancı firmalar, Türkiye'ye özel bir formülle enerji içeceği üretmeye başladı.
Her yıl ortalama yüzde 30-40 büyüyen Türkiye enerji içeceği pazarında yıllık 50 milyon kutuya yakın enerji içeceği tüketiliyor. 50 milyon dolarlık enerji içeceği pazarında yüzde 60'ın üzerinde payla pastadan en büyük parsayı Redbull alıyor. Coca-Cola'nın enerji içeceği Burn 2'nci, Shark ise 3'üncü sırada. Pazarda yerli-yabancı 40 kadar firma var.
Avustralyalı araştırmacılar, enerji içeceği Red Bull’un genç insanlarda bile kalp krizi riskini artırdığını belirledi.
CANBERRA - “Üniversite öğrencileri ve adrenalin sporları tutkunları arasında popüler olan kafein içerikli içeceğin kanı yapışkan hale getirdiği ve bunun kriz gibi kalp ve kan damarlarında soruna neden olduğu belirtildi.
Royal Adelaide Hastanesinin Kalp ve Kan Damarları Araştırma Merkezindeki araştırmacısı Scott Willoughby, bir Avustralya gazetesine verdiği demeçte, “Red Bull’un içilmesinden bir saat sonra kan sistemi artık normal olmuyor. Kalp ve damar hastalığı olan hastalarda gördüğümüz gibi anormal oluyor” dedi.
Willoughby, stres ve tansiyonla birleştiğinde Red Bull’un öldürücü olabileceğini kaydetti.
Scott Willoughby ve ekibinin, 30 kişinin, 250 mililitrelik şekersiz Red Bull’u içmeden 1 saat önceki ve içtikten 1 saat sonraki kalp damar sistemini test ettikleri belirtildi.
Red Bull, sağlık sorunlarına neden olduğu için Norveç, Uruguay ve Danimarka’da yasaklanmıştı.
Ülkemizde, toplum sağlığını ve genç nüfusun meselelerini gündemlerine almış gözüken kurumlar tarafından gençliği içten içe kemiren bu ürünlerin tüketimini engelleyecek hiçbir tedbirin halâ alınmaması hayret vericidir.
ENERJİ İÇECEKLERİ, Kolaya,boyalı boyasız gazozlara hayır
coca colanın tarihçesi
|
|
| |
|
Haber Puanlama |
|
|
Ortalama Puan: 4.93 Toplam Oy: 72
|
|
|
|
|
|