BİZ MÜSLÜMANIZ
Hoşgeldiniz: Gıda Raporu - Yediklerimiz İçtiklerimiz Helal mi?
ANA SAYFAHELAL-HARAME KATKI MADDELERIZIYARETCI DEFTERI
URUNLERDE KATKI MADDELERIYENIDEN GIDA RAPORUSIK SORULAN SORULARNEDEN UYE OLMALIYIZ?


· Ana Sayfa
· En çok okunanlar
· Konular
· Makale Arşivi
· Site İçi Arama
· Sitemizi Tavsiye Edin
· İrtibat / Eleştirileriniz
· Ziyaretçi Defteri

RADYO GIMDES

Dergi Abonelik

Son Çıkan Kitaplarımız
Helal Lokma kitabı

EDITOR'DEN
  • Bu Site Niçin kuruldu?
  • G?da Raporu Kitab? Hakk?nda
  • Muhterem Ziyaretçilerimiz!
  • Üretici, ?thalatç?, Sat?c?, Kamu Yöneticisi ve Tüketicilerimize Duyurudur
  • G?da Günlü?ü Hizmetinizde
  • Domuz Tart??mas?
  • Okuyucu Sorular?na Cevab?m?z

  • Site İstastiği
    şu ana kadar
    67042583
    sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003

    Reklamlar

    Çocuk Egitimi

    Helâl Erleri

    YASAL UYARI

     

    BİZ MÜSLÜMANIZ


    Gönderen:huseyin Tarih: 18/09/2018 01:35
    konferans BİZ MÜSLÜMANIZ…

    Dr.Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER

    "... Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim..." (Maide 3)


    Batı gibi biz de zevk alma duygusu için yaşayan bir toplum değiliz. Batılılar buna Hedonizm diyorlar, yani zevk alma ihtirâsı… Maalesef insanlar, batının kaynaklarına göre -tabiri câizse- sadece zevk alan hayvanlar meydana getirmeye çalışıyorlar.

    Bizler eşref-i mahlûkātız. Yani Allah bizi yaratılmışların en şereflisi olarak halk etti. Dolayısıyla biz insanlık özelliklerimizi mutlaka bütün dünyada göstermek zorundayız. Biz her şeyi gelişi güzel tüketemeyiz. Ancak Allâh’ın izin verdiği şeyleri, ihtiyacımız kadar tüketebiliriz. Çoluk çocuğumuza da aynı telkinleri yapmak zorundayız. Şimdi maalesef, bugün çocuklarımız ekseriyetle bizim kontrolümüzde değil. Çevrenin telkini altında. Markete götürdüğünüz zaman sizin inancınıza uygun gıda maddelerini almak istemiyorlar.

    Mevlânâ Hazretleri’nin bir sözü var, çok dikkatimi çekiyor. Diyor ki: “Bütün haramlar da şarap gibi sarhoş edici olsaydı kim sarhoş kim ayık o zaman belli olurdu.”

    Bugün yediğimiz, içtiğimiz gıdalar şarap gibi, birden bire bizi sarhoş etmiyor. Ama bazı maddeler, bizi böyle yavaş yavaş sarhoş ediyor, yani bizi hasta ediyor. Bizi zehirliyor. Bakıyorsunuz 10 yıl sonra kanser olmuş, kalp hastası olmuş. Niye kanser olmuş, niye kalp hastası olmuş sebebini bilmiyoruz.

    Meselâ; İngiltere’de bir klinik çalışması, bize bir meseleyi acı bir şekilde gösteriyor: Bildiğimiz gibi pek çok hanım göğüs kanserine yakalanıyor ve bu organları ameliyatla alınıyor. Bahsettiğimiz klinik, bu meselenin ardına düşmüş. Acaba bu hanımlar neden göğüs kanserine yakalanıyor, sebep ne? Evet bir kanser var ama, onlar bu kanseri yapan tümörleri inceleyip, içindeki kimyevî maddeleri araştırıyor. Bir de bakıyorlar ki, hepsinde aynı kimyevî madde var. Bu sefer hanımlara soruyorlar. «Siz günlük hayatınızı bir anlatır mısınız?» Hepsini dinliyorlar. Yüzlerce hanımla yapılan görüşmelerin sonucunda varılan sonuç şu: Bu hanımların hepsi aşağı yukarı ayda bir, altı ayda bir veya senede bir defa olmak üzere saçlarını boyatmışlar. Tümörde saç boyasında bulunan kimyevî maddeyi tesbit etmişler.

    Düşünün gayet masum olarak bir hanım kuaföre gidiyor, saçını sarıya veya kahverengine boyatıyor. Belki zevkine göre güzel bir görünüme kavuştuğunu sanıyor ama maalesef hâdisenin farkında değil. Bunu sıklıkla tekrar ettiği için bir müddet sonra o kimyevî madde vücuda ciltten giriyor. Saçı boyuyor ama o madde saç diplerinden vücuda giriyor, göğüse gidip orada yerleşiyor ve zamanla birike birike bu tümörü oluşturuyor. Bakıyorsunuz 15-20 yıl sonra o hanımın o uzvu ameliyatla alınmış. Bunun kaynağı sadece bir zevk uğruna yapılan bir boyama işlemi. Değer mi?

    Bugün birçok kimyevî madde; gıdalarımıza, kozmetiklerimize kullandığımız çeşitli maddelerle sokuluyor. Ama maalesef sadece üreticiyi, tüccarı zengin ediyor. Bizi de sadece geçici bir zevk sahibi yapıyor ama neticede hayatımız zehir oluyor. Bunlara karşı bir müslümanın akıllı olması ve ölçülere dikkat etmesi gerekiyor. Bizim dînî ölçülerimiz çok mükemmel. Bu dînî ölçülerimize hep riâyet ettiğimiz takdirde hem dünyamızı, hem de âhiretimizi rahatlıkla kazanmış olacağız. Çünkü bu reçeteyi veren, bu sistemi kuran Cenâb-ı Hak. O(cc) yanlış bir şey yapar mı? Yanlış bir reçete yazar mı? Bu kadar ölçüye sahibiz ama bu reçetede şunlar şunlar yazılı dendiği zaman, sanki herhangi bir insan söylemiş gibi burun kıvırıyoruz. Dünya hayatında bu reçeteye göre yaşarsanız, hem dünyanızı hem de âhiretinizi mâmur edersiniz. Bizim bugün aklımızı başımıza toplayıp, Allâh(cc)’ın bize sunduğu, lutfettiği bu ölçülere bir an evvel sahip olmamız ve toplumdaki bu ihtiyaçlarımızı bu kaynaklara uygun şekilde temin etmeye gayret etmemiz lâzım.

    konferans


     
    Haber Puanlama
    Ortalama Puan: 5
    Toplam Oy: 5


    Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

    Kötü
    İdare Eder
    İyi
    Çok İyi
    Mükemmel



    Seçenekler
    Bu Haberi Arkadaşına Gönder  Bu Haberi Arkadaşına Gönder

    

    Gıda Raporu 2003-2017
    1024x768 Ekran Çözünürlüğünde Tasarlanmıştır
    RSS
    Her Hakkı Saklıdır İzinsiz Alıntı Yapılamaz.