İslamda Yasaklanmış Gıdaların İnsan Hormonları ve Davranışları Üzerindeki Etkile
Hoşgeldiniz: Gıda Raporu - Yediklerimiz İçtiklerimiz Helal mi?
ANA SAYFAHELAL-HARAME KATKI MADDELERIZIYARETCI DEFTERI
URUNLERDE KATKI MADDELERIYENIDEN GIDA RAPORUSIK SORULAN SORULARNEDEN UYE OLMALIYIZ?


· Ana Sayfa
· En çok okunanlar
· Konular
· Makale Arşivi
· Site İçi Arama
· Sitemizi Tavsiye Edin
· İrtibat / Eleştirileriniz
· Ziyaretçi Defteri

RADYO GIMDES

Dergi Abonelik

Son Çıkan Kitaplarımız
Helal Lokma kitabı

EDITOR'DEN
  • Bu Site Niçin kuruldu?
  • G?da Raporu Kitab? Hakk?nda
  • Muhterem Ziyaretçilerimiz!
  • Üretici, ?thalatç?, Sat?c?, Kamu Yöneticisi ve Tüketicilerimize Duyurudur
  • G?da Günlü?ü Hizmetinizde
  • Domuz Tart??mas?
  • Okuyucu Sorular?na Cevab?m?z

  • Site İstastiği
    şu ana kadar
    66835494
    sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003

    Reklamlar

    Çocuk Egitimi

    Helâl Erleri

    YASAL UYARI

     

    İslamda Yasaklanmış Gıdaların İnsan Hormonları ve Davranışları Üzerindeki Etkile


    Gönderen:huseyin Tarih: 03/01/2013 06:28
    ilaclar ilaclar İslamda Yasaklanmış Gıdaların İnsan Hormonları ve Davranışları Üzerindeki Etkileri

    Dr.Shahid ATHAR’ın yıllar önce çeşitli yayın organlarında ingilizce olarak yayınlanmış “Effects of Prohibited Foods on Human Hormones and Behaviour” isimli makalesini, içerdiği önemli konular sebebi ile, 2006 yılında yukarıdaki yazı başlığı ile tercümesini yapmış ve sitemizde yayınlamıştım. Bu yazımda o makalenin biraz kısaltılmış bir özetini konunun önemi nedeni ile tekrar kardeşlerimin dikkatine sunmak istedim.

    Domuz Eti ve Yağı İnsanlara Yasak Edilmiştir
    Domuzun Hayatı
    Domuz yağı, diğer hayvan yağlarından niçin farklıdır?
    Domuz yağının depolanmasının insan hormon ve davranışları ile ilişkisi nedir?
    Ölü eti ve kan yemenin etkileri
    Alkolün Hormonal Etkileri
    Alkolün davranışlar üzerindeki etkileri
    Narkotiklerin(Kokain ve marijuana) hormonlar ve davranışlar üzerindeki etkileri
    Katkı maddelerinin hormonlar ve davranışlar üzerindeki etkileri


    İlahî yasaklar için bir müminin, her zaman bilimsel bir gerekçe bulması gerekmemektedir. Mamafih,bir mümin, böyle bir bilimsel gerekçeyi görmüş ve bulmuşsa, imanlarını artırmaya vesile olacağını düşündüğü bu bilgiyi diğer müminlerle paylaşmalıdır. Böyle yapılırsa, Kuran’ın güvenirliliği daha da güçlendirilmiş olacaktır.

    Biz inanıyoruz ki, tüm Kuranî ifadeler doğrudur ve eğer bilim henüz bugün onları tasdik etmemişse, verilerini dikkatle gözden geçirmek için daha derin ve tecrübeyi tekrarlama ihtiyacında olabilir. Gelecekte bu ihtiyacını giderdiği zaman tasdik edeceğine inanıyoruz.

    Domuz Eti ve Yağı İnsanlara Yasak Edilmiştir

    Domuz eti ve yağı, sadece Müslümanlara yasak değildir, fakat “domuz leşle beslenerek ve pislik yiyerek şekillendiği” sebebiyle Musevilere ve Hıristiyanlara da yasak edilmiştir. Eski Ahit’ te ” o(domuz) size temiz değildir. Onun etini yemiyeceksiniz.” şeklinde bahsedilmekte, İncil’de de Hz. İsa(as)’ın hayatında domuz yediğine dair herhangi bir ifade yer almamaktadır.

    Domuzun Hayatı

    Domuz yetiştirenlerce bilinen bir gerçek var ki domuz yetiştirmede otlak ihtiyacı olmadığı gibi gübrenin ve diğer ölmüş hayvan et artıklarının da bulunduğu maddelerin üzerinde yaşayabildiği için, domuz besiciliği daha ucuzdur. Hatta kendi dışkısını da yiyebilmektedir. Cinsel davranışları da sığır, koyun ve keçi benzeri diğer hayvanlardan farklıdır. Herhangi bir zaman ve herhangi bir yerde cinsel ilişki ile meşgul olmasında domuz çok az çekinir. Dişi domuz, cinsel ilişkilerde çok agresiftir. Cinsel ilişkiye hazır olduğu zaman, ilişkiye girene kadar başka hiçbir şeyle ilgilenmez.

    Domuzlar da köpekler gibi cinsel ilişkiden sonra birbirlerinin cinsel organlarını yalarlar. Halbu ki, sığır, koyun ve keçi gibi diğer memelilerde böyle bir davranış görülmez.

    Domuz yağı, diğer hayvan yağlarından niçin farklıdır?

    Bir enerji kaynağı olan yağlar lipidlerdir. Bunlar bitki kökenli veya hayvan kökenli olabilirler.Trigliseridler 1 molekül gliserol ve 3 molekül yağ asidinden oluşan doğal bir yağdır. Yağ asitleri doymuş veya doymamış olabilirler. Daha fazla doymamış yağlar yüksek erime noktasına sahiptirler. Yağın iyot değeri doymamışlığın derecesini verir. Domuzyağı’nın iyod değeri 65, sığıryağı’nın 45 ve koyunyağı’nın 32 dir. Yeme işleminden sonra, yağın emulsifikasyonu mideye ait lipasla birlikte mide içinde meydana gelir. Pankreatik lipas tarafından trigliseridin gliserol ve yağ asitlerine hidrolizi oluşur. Yağ asitleri ve gliserol, kas, kalp, böbrek ve karaciğer gibi çeşitli dokular tarafından enerji kaynağı olarak kullanılır.

    Otobur hayvanlar, trigliserid molekül yapısında doymamış yağ asitlerine sahip olmalarına karşın, etobur hayvanlar doymuş yağ asitlerine sahiptirler. Pankreatik lipaz eğer doymuş yağ asitleri yapısında ise trigliserid molekülüne hidroliz olamaz. Köpek, fare, kedi ve domuz gibi etobur hayvanların yağları doymuş yağ asitlerine sahiptirler ve bu sebeple trigliserid molekülüne hidrolize edilemez.

    Eğer bir kimse otobur hayvanın yağını yerse, yağ hidroliz olabilir, barsakta emilebilir ve daha sonra yeniden sentezlenerek insan yağı olarak depolanabilir olduğu halde, etobur hayvanların ve domuzun yağı hidrolize yapılamaz ve bu sebepten dolayı insan vücudundaki adipoz dokularda etobur hayvanların yağı ve domuzyağı olarak depolanır.

    Domuz yağının depolanmasının insan hormon ve davranışları ile ilişkisi nedir?

    Dolaşımı sağlayan hormonlar bağlı ve serbest formlardadır. Serbest formdaki hormonlar, aktif olmadan once yağ dokusundaki alıcıya bağlanmaya zorlanır.Obosite, alıcılar(reseptörler)’in sayısını azaltırlar, bu sebeple hormonlar faydalı olamazlar. Bu sebeple, hormon insulin ise, şeker hastalığına yol açar, hormon testosteron ise, dölleme azlığına yol açar. Yağ miktarı hormonun salgılanmasını da kontrol eder.

    Bundan dolayı az yağlı atletik kızlarda aybaşılarının geciktiğini, aşırı kilolu az hareketli kızlarda ise erken oluştuğunu görüyoruz. Domuz yağı depo edilmiş insanlarda hormonların bağlarında düzensizliğin olduğu kabul edilebilir. Bu sebeple, onlar kan dolaşımları içinde daha yüksek seviyede aktif hormona sahiptirler. Mümkündür ki, domuz yiyen toplumların cinsel hayatlarındaki sapkınlık ve anormal cinsel ilişki pratikleri ne yedikleri ile bağlantılıdır. Bunlardan sonra, beslenme uzmanları tarafından “ Siz ne yiyorsanız osunuz.” sözü haklı olarak söylenebilir

    Buraya kadar, domuzun hormonlar ve davranışlarımız üzerindeki etkileri anlatılmaya çalışıldı. Domuzun kolesterol, sodium ve kalp hastalıkları ile ilişkisini görüşme imkânı olmadı.

    Ölü eti ve kan yemenin etkileri

    Ölü eti, kesimi yapılmadan ölmüş ve kanı dışarı akıtılmamış bir hayvanın etidir. Kan yeme, sadece cahiliye devrinde Arabistan’da veya hatta Afrika’da yaygın olan kan içme değildir. Fakat, hayvanın usule uygun öldürülmemesinden dolayı içerde kalmış kan da aynı durumdadır. Bütün hormonlar ve antikorlar kanda tutulur. Virüsler de dahil bütün bulaşıcı organizmalar, kanda gelişme imkânı bulur. Bu sebeple bu tür şeylerin yenmesi tehlikelidir. Köpek, kedi ve aslanlar gibi etobur hayvanlarda bulunan hayvan içgüdülerine de neden olabilir.

    Alkolün Hormonal Etkileri

    Akut ve kronik alkolizmin her ikisinde de endokrin bezleri etkilenir. Akut alkolizm kan şekeri düşüklüğüne sebep olabilir ki, şiddetli ve komaya götürücü sonuç verebilir. Bu, teşhis edilmeli ve glikojene tepki vermeyebilirken damar içi dekstrosla tedavi edilmelidir. Düşük kalsiyum sonucunda oluşan düşük magnezyum konsantrasyonun bir diğer etkisi, kas kasılmaları ve hatta felçdir. İdrar çıkışındaki artış, antidiüretik hormonun baskısı ile alakalıdır.

    Kronik alkolizm, pankreasın iltihabına ve yetmezliğine yol açar. Pankreatik endokrin sisteminin yetersizliği sonucu bazen diabet’e ve bazen de ekzkrin bezi yetersizliği sonucu besinlerin emiliminde bozulmaya yol açar. Bu, testosteron üretiminin düşmesine yol açan protein eksikliğine götürür. Erkeklerde memelerin anormal büyümesine, kısırlığa, kadınlarda da aybaşının kesilmesine yol açar. Karaciğer hastalığı ile bağlantısı olan alkol, testislerin aktivitesinin tam olarak düşmesine yol açan testislerin dumura uğraması ile testosteronun yok olmasının hızlanmasına neden olur. Sperm formasyonu da kısırlığa yol açan etkiyi yapar. Alkolik annelerden doğan bebeklerde, keseye inmeyerek karın içinde kalan testisler ve noksan uzuvlar olabilir. Ek olarak, kronik alkolizmde bastırılmış I.H ve I.H-RH seviyelerine karşın, kortizol seviyeleri çekilme hareketi esnasında yükselir.

    Alkolün davranışlar üzerindeki etkileri

    Bir santral sinir sistemi( SSS) baskılayıcısı olan alkol, hareketlerimizi kolaylaştıran ve engelleyen yolların her ikisini de bastırır. İnsanı utanma duygusundan soyutlayan ve kontrolden çıkaran ikincisinin baskısıdır. Bu sebeple, alkollü kişi normal bir insanın yapamayacağı ne gibi davranışlar varsa, mesela küfürlü kaba konuşmayı kullanır, her kesin içinde alenen soyunur vs. gibi davranışları alkolün etkisi ile pervasızca yapar. Beyin fonksiyonunun %50-70 devre dışı kaldığı tanımlanmış daha önemli davranış bozuklukları vardır ki bunlar: hafıza kaybı, depresyon, (akut, kronik ve her ikisi), yüksek intihar sıklığı, ruhsal iniş çıkışlar, ara verme durumunda deliriyum gerginliği ve akut içimlerde baygınlık nöbetleri. Bütün bu arazların sebebinin üçte biri alkolizmle ilgilidir. Alkol sarhoşluğu altında, zihinsel doğru düşünme ve motor beceri zarar görür. Bazen bilinç seviyesi de zarar görebilir. Alkol, aile içi şiddet, cinsel şiddet, tecavüz, saldırı ve çocuğa dönük kötü muamele olaylarının kökenlerinde de bulunabilir. Alkol iddia edildiği gibi cinsel arzuyu tahrik etmez. Alkol, sadece merkez sinir sisteminin libido üzerindeki etkisini bastırmakla kalmaz, seks organlarına giden kan akışını ve buna bağlı olarak setleşmeyi de önemli ölçüde düşürür ve o sebeple cinsel performansı azaltır.

    Narkotiklerin(Kokain ve marijuana) hormonlar ve davranışlar üzerindeki etkileri

    LSD ve kokainin her ikisi de testosteron ve LH kan düzeylerinde azalmaya neden olurlar. Afrodizyak etkilerinin sebebi bölgesel olarak his kaybından dolayıdır. Buna bağlı olarak, uzun süreli ereksiyon ve merkezi uyarı sebebi ile genel bir keyif hali sağlanır. Bastırılmanın bastırılmasıyla, depresyon, anksiate ve ajitasyonun tetiklemiş olduğu neşenin(mutluluğun) yanlış bir algılaması olarak anormal cinsel ilişkiye girmeye cesaretlendirirler. Panik ataklar, intihar etme eğilimi, şiddet davranışları az değildir. Kronik kullanım, şizofreniye, paranoyaya ve çeşitli psiyatrik bozukluklara sebep olur. Hatta kokainman annelerden doğan bebekler geri zekâlılık alametleri gösterirler.

    Katkı maddelerinin hormonlar ve davranışlar üzerindeki etkileri

    Eğer, domuz, domuz yağı, alkol, kakoin gibi yasaklanmış Katkı maddeler tüketilmiş ise, etkisi erkenden ortaya çıkmayacaktır. Buna karşılık, küçük miktarlarda kullanılması sebebi ile etkileri de yavaş yavaş ve birikerek olacaktır. Esasında, düşük kan şekerine neden olan şeker gibi, hipertansiyona neden olan sodyum gibi, et ve unlu gıdalarda kullanılan ve kanserle bağlantılı nitritler, nitratlar, sülfitler, sülfatlar gibi, kobay farelerde mesane kanserine neden olan sakkarinler, beyin hasarı ile ilgili olduğu söylenen aspartam yapay tatlandırıcılar gibi ve kadında vajinal ve rahim kanserine neden olabilen DES(dietylstilbestrol, yağ ve kas kitlesini artırmak için sığırlara verilen kadınlık hormonu) gibi şeyler daha büyük önem taşımaktadırlar.

    Sonuç

    Yukarıda anlatılan tüm alanların üzerinde daha kapsamlı araştırmalar yapılmalıdır. Bilhassa Müslümanların hayatına zarar verecek olanların, verecekleri zararları daha doğru olarak tayin ve tesbit edebilmek için bu araştırmalar çok önemlidir. İslamın yasakladığı gıdaların insan davranış ve hormonları üzerinde oluşturduğu tahribatlar bütün insanları içine almaktadır. Batının oluşturduğu bu gıda sisteminin sıkıntılarının yanında batının rock müziği, testislerin hararetine zarar veren tayt biçimi kıyafetler gibi yasaklanmamış şeylerin etkileri ile sağlık ve ruhlarına gelebilecek tehlikeler, cinsel uygulamalar ve sigara da önem arzederler.

    Dr.SHAHID ATHAR KİMDİR? Dr. Shahid Athar, İndiana Üniversitesi, School of Medicine’de klinik associate profesör. İndiana polisde St. Vincent Hospital’de Endokrinoloji bölüm şefi. Islamic Medical Association of North America(IMANA)’ın seçilmiş başkanıdır. 6 kitab yazdı. 120 cıvarında İslami konularda makaleleri yayınlandı.

    Kaynaklar:

    1. - Qur'an;2:173,5:4,6:145,16:115,2:219,4:43,5:98,5:91.
    2. - Yusaf Al Qardawi; The Lawful and Prohibited in Islam: 39-61.
    3. - Hussaini, M.M. and A.H. Sakr. 1983, Islamic Dietary Laws and
    Practices, Published by the Islamic Food and Nutiition Council of America, Chicago, Illinois U.S.A.
    4. -William,R.H.;Test Book of Endocrinolocy. 6th edition:chapter on Psychoendocrinology.
    5. - Felig & Baxter; Endocrinology and Metabolism.
    6. - Goodart & Shils; Modern Nutrition in Health And Disease: 6th edition.
    7. -Badri,M.B.; Islam and Alcoholism: ATP Publication, lndianapolis.
    8. -Saud, M.A.; Sex Roles in Muslim Families in U.S.A.; Published in Al-ittihad.
    9. -Drucker, WM.; Endocrinc Abnormalities caused by Alcobolism; Medical Aspect of Human Sexuality-Vol. 16, No. 12, Dec. 1982
    . 10. -Eckardt et a]; Health Hazard Associated with Alcohol Consumption: JAMA 1981.
    11. -Washton and Stone; Human Cost of Cocaine Use; Medical Aspects of Human Sexuality-Vol. 18, No. II, Nov. 1984.


     
    Haber Puanlama
    Ortalama Puan: 4.73
    Toplam Oy: 15


    Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

    Kötü
    İdare Eder
    İyi
    Çok İyi
    Mükemmel



    Seçenekler
    Bu Haberi Arkadaşına Gönder  Bu Haberi Arkadaşına Gönder

    

    Gıda Raporu 2003-2017
    1024x768 Ekran Çözünürlüğünde Tasarlanmıştır
    RSS
    Her Hakkı Saklıdır İzinsiz Alıntı Yapılamaz.