 |
Son Çıkan Kitaplarımız |
 |
|
|
 |
 |
Site İstastiği |
 |
|
şu ana kadar 67148824 sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003
|
|
|
 |
| |
Gönderen:huseyin Tarih: 05/09/2015 09:22
TEHDİTLE HELAL SERTİFİKASI VERMEK HARAMDIR .
Helal Sertifikası, isminden de belli olduğu gibi dini bir gerçeği içermektedir. Pazarda domates satar gibi Helal Sertifika satılamaz, alınamaz. İslamın kurallarına ve bilimsel prosedürlere riayet edilmesi son derece önemli bir keyfiyettir.Diğer kalite sertifikalarını ayağa düşürebilirsiniz. Ancak Helal Sertifikasını asla ayağa düşüremezsiniz.
Öncelikle dünyadaki bütün Müslümanlar buna izin vermez. Çünkü Helal yaşam, Helal Lokma onun imani bir meselesidir. Bunun istismarına asla izin vermezler. Eski dönemlerde patronların keyfine göre ürün etiketlerinde basma kalıp olarak yazılan ‘ürünümüzde domuz ve domuzdan yapılmış hiçbir madde içermez’ şeklindeki ifadelerin hiçbir inandırıcılığı olmadığı artık bilinmektedir. Bu tür aldatıcı eylemler artık tarihin kara sayfalarında yerini almaya mahkum olmuştur .
Yetkisiz, ehliyetsiz, hiçbir bilimsel prosedüre uymaksızın sırf benim tüccarım, benim ihracatçım hatta benim ürettiğim ürünlerim kazansın mantığı ile kendi memurlarının hazırladığı, masa başında belge diye verilen kâğıt parçalarının artık hiçbir inandırıcılığı kalmadığı gibi bu gibi kağıtlarla takdim edilen ürünlerimizin itibarına da zarar verilmektedir. Bazı İslam ülkesinde kamu veya özel kuruluşlarda da aynı tahlikeli anlayışı görmekten dini hassasiyet içinde olan Müslümanlar üzülmektedir.
Helal Sertifikalama kurumu, hiçbir dini inanca bağlı olmayan, rutin kalite sertifikalama çalışmaları yapan kurumlar gibi olamaz. Nasıl ki Müslüman olmayan, ya da hiç islami kaygısı olmayan bir kimsenin bir cemaatın başına geçip imam olarak namaz kıldıramıyacağı gibi burada da bu çalışmaları yapacak kurum ve çalışan kadrosu Mümin ve İslamı bihakkın yaşamak zorundadır.
Müslim , gayrimüslim bazı ülkelerde öyle sahtekâr kuruluşlar türedi ki hayvan kesiminde makineli kesime izin vermekte, ateist kasaplara göz yummakta hatta gazla öldürdükten sonra kesilen hayvanlara dahi Helal Sertifika vermektedirler. Bu gibi ülkelerde güya helal sertifika verilmiş ürünlerde domuzun çeşitli artıklarına bile rastlanmaktadır.
Yediğimiz içtiğimiz gıdalarımızdaki sağlıksız ve dinen veballi yapılarından kurtulmak için bütün dünyada geliştirilmeye çalışılan Helal sertifikalı ürünlere doğru önemli atılımlar yüreğimizi rahatlandırırken bu işi de sulandırmaya ve kapitalizmin ekmeğine yağ sürmeye çalışan girişimler bizi üzmektedir.
Ülkemizde yeme içme gıdalarımızdaki çarpıklıkları ilk defa ortaya koyan ve bütün müslümanları bilinçlendirmeye, farkındlıklarını artırmaya çalışan GİMDES sayesinde temiz bir döneme doğru gitmenin sevincini yaşamaya başlamışken çantacı tabir edilen ayaküstü, gecekondu tipi Helalden başka her işi yapan veya bir cemaata bağlı sertifika kurumları müslüman toplumumuzun gafletinden istifade ederek, Helal sertifika olayına bulaşmaya çalışıyorlar.
Helal gıda müslümanın olmazsa olmazı, onun imani bir meselesi olması gerekirken, helal gıdayı kontrol edip müslümanların bilgisine sunacak kurumun da aynı inanç ve aynı hassasiyet içerisinde olması olmazsa olmaz şartların başında gelmesi gerekir. Bunun da müslümanların güvenini kazanmış siyaset ve ticaret kaygılarından uzak, kadrosu ile birlikte müslümanların bu hizmetinden başka bir işle meşgul olmayan bağımsız bir kurumla olabileceği açıktır.
Ülkemizi dosta düşmana rezil rüsva etmede sınır tanımayan, habis menfaatı uğruna gerekirse düşman devletlere ajanlık yapmada, gerekirse terorist teşkilatlara arka çıkmada, tabanındaki aldatılmış müslüman kimlikli insanları kullanarak, himmet adı altında toplattığı milyarlarca serveti yurt dışına kaçırarak bir din ve millet düşmanı olduğunu tescillemiş bir hareket olarak anılan malum çete, paravan olarak kurdurduğu bir vakıfla helal sertifikalama işine de soyundu. Ancak diğer karıştırmak istediği işlerde olduğu gibi bu işte de yalan, iftira ve tehditle hedeflerine ulaşma yolunu seçti.
Bu hareketin üst yöneticileri, Vakfın kurucu heyetinde, yönetim kurulunda ve uygulama kadrosunda bulunan uzmanları ile tam gaz görev başındalar. Uluslararası hiçbir geçerliliği olmayan sertifikalarına yeterli ilgiyi bulamayınca, para gücüne dayalı, kendine bağlı market zincirlerini, GİMDES’den Helal Sertifika almış firmaları, bu vakıftan da sertifika almazlarsa ürünlerini marketlerinde satmayı durduracakları tehdidinde bulunmaktadır. Bu şekilde tehdite maruz kalan, bizim öğrenebildiğimiz, firma sayısı şu anda 10’u geçmiş bulunmaktadır.
Müslüman tüketicilerimizin ve İnanç sahibi insanlara helal tayyib şartlarda ürün üretme azminde olan üreticilerimizin, bu gibi kötü niyetli kurumlara aldanmamalarını hatırlatmak isterim. Nasıl her gördüğümüz sakıllıya dedemiz diye sarılmıyorsak, her gördüğümüz, üzerinde Arapça –türkçe Helal yazan kâğıt parçasının da hakiki Helal sertifikası olmadığını düşünelim ve sorgulayalım.
|
|
| |
 |
Haber Puanlama |
 |
|
Ortalama Puan: 4.68 Toplam Oy: 29

|
|
|
 |
|

|