 |
Site İstastiği |
 |
|
şu ana kadar 67129705 sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003
|
|
|
 |
| |
Gönderen:huseyin Tarih: 22/03/2014 06:33
MORAL FM’DE “HELAL YAŞAM” CANLI PROGRAMI GİMDESLE DEVAM EDİYOR...
Helal ve tayyib yaşam sistemimizin önemli bir parçası olan helal lokma vazifemizi hatırlatmak ve kamuoyunu helal tüketim hususunda bilgilendirmek amacı ile Moral FM ortaklığında Mustafa Balevi’nin konuğu olarak gerçekleştirmiş olduğumuz ‘’Helal Yaşam’’ programı devam ediyor.
18 Mart Salı akşamı Saat 20.30’da gerçekleştirilen programa GİMDES Başkanı Dr.H.K.BÜYÜKÖZER katıldı. Bu programda İlaçlar ve Sağlığımız masaya yatırıldı.Bu konu ile ilgili BÜYÜKÖZER şunları dile getirdi:
“Müslümanların en hassas olduğu ve en gafil avlandığı durumlar da hasta olduğu zamanlardır. Böyle durumlarda ekseriye hastamız soluğu, sıfatı doktor olan bir takım insanların önünde alır. Ağrısını, sancısını, hastalığını iyi etmesi için bu insanlardan medet bekler.
Bugün, maalesef şifayı Allah (c.c)’ dan bekleyeceğimiz yerde Allah (C.C)’ ın kullarından ve de ilaç denilen bir takım maddelerden bekler duruma geldik. Bir hastalıktan ya da bir ameliyattan kalktık mı hemen “hayatımı felan doktora borçluyum”. “falan doktor hayatımı kurtardı” “feşmekân ilaç beni hayata dödürdü” gibi ifadeler kullanırız. Bu ifadelerde dikkat edilirse, farkına varılmadan itikadi bir yanlışlık yapılmaktadır. Hayat veren, şifa veren yalnız ve yalnız Cenab-ı Hak’tır. Bu kudreti Allah (c.c)’ ın kullarına yakıştırmakla maazallah şirke girme tehlikesi vardır.
Diğer önemli bir husus da bugün, ilaç sanayi de maalesef çoğunluk gayrimüslim ve kozmopolitlerin ve gafillerin elindedir. Bu yüzden Müslümanlar çok büyük tehlikeler ile karşı karşıya bulunmaktadır. Bu tehlikelerin en önemlilerini sıralayacak olursak:
Birincisi; çeşitli gazete ve mecmualarda da belgelendiği gibi bu ilaç sanayini elinde tutan batılı emperyalist güçler bizim gibi İslam ülkelerinde satın aldıkları şebekeler vasıtası ile birçok ilaçlarını bizim hastalarımızın üzerinde tecrübe etmekte, açıkcası bizleri kobay olarak kullanmaktadır.
İkincisi; bu fabrikaların çoğunun İslami bir inancı ve endişesi bulunmadığı, aksine bazıları İslam düşmanı düşünce ve eylemler içerisinde bulundukları için ilaçlarda dinimizce haram olan pek çok maddeyi çekinmeden, hatta seve seve kullanmaktadırlar.
Mesela Tranon isimli ilaç domuzun guatr bezi (Tiröid bezi) ekstratından yapılmaktadır. Çocuklara verilen Vidaylin şurup ise bir litre de 5 gr. alkol ihtiva etmektedir. İlaçlarda kullanılan kapsüller jelâtinden imal edilmektedir. Jelâtinin imalatında ise halen büyük çoğunlukla domuz kemik ve derileri kullanılmaktadır. Bazı fetvacıların istihaleye uğradığı palavrası ile domuzdan da olsa helalleğini iddia etseler de Müslümanların uzak durması efdaldir.
Çeşitli ameliyatlarda meydana gelen pıhtıyı önlemek İçin Heparin uygulanıyor
Domuzdan üretilen Heparin ve Liqumin, Fragmin, Fraxiparin en yaygın yazılan ilaçlardan biridir. Domuzlar, Çin’den tedarik edilir ve yılda 30 ile 150 milyon domuz, Heparin üretiminde kullanılır. 1930’lu yılların sonlarından beri ticari olarak kullanılan Heparin, hayvanlardan kimyasal uzaklaştırma yoluyla üretilir. (domuz bağırsağı, inek akciğeri)
Bütün bu açıklamalardan sonra Peygamberimiz (s.a.v)’ ın birkaç hadisini burada zikretmek istiyorum.
“Şüphesiz ki, Allah (c.c) hem hastalık, hemde onu tedavi eden ilaç indirmiştir.”
“Her hastalık için bir deva yaratmıştır. O halde kendinizi tedavi edin, haram ile tedavi olmayın”.(Ebu Davud)
“Şüphesiz ki Allah sizin şifanızı size haram kıldığı şeylerde kılmamıştır”.
(Buhari, İbn Mes’ud (r.a)’ dan rivayet edilmiştir.
Bütün bunlara karşı kendimizi koruyabilmek için. Hastalıklarımızda gizli açık Allah (c.c’ )dan korkan Müüslüman bir tabib bulmaya çalışmak birinci adım olmaktadır. Bu da yeterli değil, ilaçları bizim de tetkik ve incelemeye tabi tutmaya çalışmamız gerekir. Daha da emniyetli olabilmek için şifalı bitkilerle tedavi yolunu öncelikle kullanmaya gayret etmemiz uygun olur
Halkının kahir ekseriyeti Müslüman olan bir toplumda yaşıyor olmamız, pek çoğumuzun yiyecek ve içeceklere olan itimadını artırıyor olabilir. Bir kısmımız ise Müslüman bir toplumda yaşıyor olmamıza rağmen, tavuğumuzun kuru yolma tavuk olmasına, güvendiğimiz kasaptan etlerimizi temin etmeğe dikkat ediyor olabilir.
Ancak yiyecek ve içeceklerde gösterdiği bu seçici hassasiyeti, kullandığı ilaçlar için de gösteren kaç insanımız var? “
Programa telefonlarla katılan ilk 5 dinleyiciye YENİDEN GIDA RAPORU hediye edildi
Bu programı sesli dinlemek isterseniz tıklayın MORAL FM
|
|
| |
 |
Haber Puanlama |
 |
|
Ortalama Puan: 5 Toplam Oy: 12

|
|
|
 |
|
|