KİMYASAL MADDELER HAYATIMIZI TEHDİT EDİYOR
Hoşgeldiniz: Gıda Raporu - Yediklerimiz İçtiklerimiz Helal mi?
ANA SAYFAHELAL-HARAME KATKI MADDELERIZIYARETCI DEFTERI
URUNLERDE KATKI MADDELERIYENIDEN GIDA RAPORUSIK SORULAN SORULARNEDEN UYE OLMALIYIZ?


· Ana Sayfa
· En çok okunanlar
· Konular
· Makale Arşivi
· Site İçi Arama
· Sitemizi Tavsiye Edin
· İrtibat / Eleştirileriniz
· Ziyaretçi Defteri

RADYO GIMDES

Dergi Abonelik

Son Çıkan Kitaplarımız
Helal Lokma kitabı

EDITOR'DEN
  • Bu Site Niçin kuruldu?
  • G?da Raporu Kitab? Hakk?nda
  • Muhterem Ziyaretçilerimiz!
  • Üretici, ?thalatç?, Sat?c?, Kamu Yöneticisi ve Tüketicilerimize Duyurudur
  • G?da Günlü?ü Hizmetinizde
  • Domuz Tart??mas?
  • Okuyucu Sorular?na Cevab?m?z

  • Site İstastiği
    şu ana kadar
    66245474
    sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003

    Reklamlar

    Çocuk Egitimi

    Helâl Erleri

    YASAL UYARI

     

    KİMYASAL MADDELER HAYATIMIZI TEHDİT EDİYOR


    Gönderen:huseyin Tarih: 09/01/2007 15:23
    KİMYASAL MADDELER HAYATIMIZI TEHDİT EDİYOR

    Çoğumuz evlerimizin "tertemiz", "mikropsuz" olması için çeşitli kimyasal maddeler kullanıyoruz. Tuvalet ve fırını temizlemek için asit, banyoyu dezenfekte etmek için fenol, mobilyaları cilalamak için damıtılmış petrol ürünleri, çamaşırlarımızı beyazlatmak için klor ve evlerimizi temiz tutmak için çeşit çeşit diğer zehirli kimyasal maddeler… bu sıralama böyle uzayıp gidiyor…

    Günlük yaşamda kullandığımız ürünler 50 bin’in üzerinde kimyasal madde çeşidini içeriyor ve her yıl bunlara yüzlerce yenisi ekleniyor. Birçoğu ise yeterince test edilmeden ve belirli bir mevzuata tabi olmadan piyasaya sürülüyor.

    Bu ürünlerin büyük kısmı doğrudan kanalizasyona akıp sonunda da su sistemlerimize karışıyor. Sözünü ettiğimiz kimyasallar, sonunda "fazla yüklenme" olasılığı oluşturarak vücudumuzda depolanıyor ve zehirli olma düzeyine ulaştığında çeşitli hastalıklara yol açıyor. (Kronik yorgunluk sendromu, alerjiler, karaciğer sorunları, lenf kanseri gibi.)

    Evsel temizlik malzemeleri sadece toprağı ve su kaynaklarını değil, teneffüs ettiğimiz havayı da tehdit ediyor. Sprey boyalar, fırın temizleyiciler, dezenfektanlar, mobilya parlatıcıları ve diğer tüm sprey ürünler, birkaç gün sonra soluyacağımız havanın bir parçası oluyor.

    Sadece kentlerde yaşayanların değil, kırsal kesimde yaşayanların da atık su sistemlerine neler gönderdiklerine dikkat etmeleri gerekiyor. Foseptik sistemler atık su sorununu çözmüyor; boyalar, çözücü, inceltici, ağartıcı kimyasallar, aseton, tuvalet temizleyiciler ve lavabo açıcılar ile diğerlerinde bulunan belirli kimyasal maddeler organik maddeleri parçalayan organizmaları zehirleyebiliyor. Oysa organik maddelerin parçalanması doğal döngünün işlemesi açısından zincirin olmazsa olmaz halkalarından birini oluşturuyor.

    Kimyasallar Ana Rahmindeki Çocukları Bile Vuruyor

    Günlük yaşamımızda kullandığımız ürünlerin üretiminde kullanılan zararlı kimyasallar, henüz doğmamış bebeklerin yaşamına göbek kordonundan girebiliyor. Bebekleri henüz gelişme aşamasında etkileyen kimyasalların arasında hayvanların fiziki ve beyinsel gelişimini etkileyen maddeler de bulunuyor.

    Göbek kordonuyla beslenen bebekler vinil kaplama, temizlik malzemeleri, elektronik ve parfümlerden gelen kimyasal maddelere maruz kalıyor. Bu kimyasalların yaşamın her anında, hatta anne rahmindeyken yaşamına henüz başlamadan en savunmasız zamanlarında insan bedenine ulaştığını görmek şok edici.

    Göbek kordonlarından alınan örnekleri inceleyerek yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuçlar, endişe verici. Kimyasallar; konserve tenekelerinden elektrikli ev aletlerine, böcek zehirinden deodorantlara ve diş macunlarına kadar geniş yelpazede, günlük kullanımımızın bir parçası olan tüm ürünlerde bulunuyor ve bu yolla kanımıza işliyor. Araştırmada incelenen örneklerde, parfümlerde kullanılan suni kokular, su geçirmeyen kaplamalar, teflon gibi yapışmayan yüzeylerde kullanılan bileşimlerde kullanılan maddelere de rastlandı. Ayrıca yanmayı önleyici maddelerin hayvanlarda davranış ve öğrenme bozukluklarına yol açtığı ortaya koyuldu. İncelenen göbek kordonlarının %50’sinde Avrupa Birliği yasalarına göre su bazlı organizmalar için aşırı derecede zehirli olarak sınıflandırılmış” triklosan”a (antibakteriyel ajanlar) rastlandı. Gelişmekte olan bir bebeğin kimyasal maddelere maruz kalmasının neler getireceği henüz bu konuda yeterli bilimsel araştırma yapılamadığından halen bilinmiyor.

    DOĞAYA VE DOĞALA DÖNMELİYİZ

    İnsanlık, medeniyet namına giriştiği bu teknoloji macerasında, kendi elleri ile oluşturduğu frankeştaynının tehditi altında gittikçe hayatını tehdit eden bir noktaya doğru gidiyor.

    Bu maceradan vazgeçip biran evvel doğaya ve doğala dönüş yapmalıyız. Yeni milenyumda ilerlerken doğanın zenginlikleri ile daha geniş bir yelpazede buluşup bizlere sunduklarını yeniden keşfetmeliyiz. İnsanlığın sessiz çığlıklarını kulaklarımız duymalıdır. Artık kimyasal alanda dünyamız için zararlı olanı, faydalı olandan ayırmalı ve faydalı olanın tarafında yer almalıyız.


     
    Haber Puanlama
    Ortalama Puan: 3.87
    Toplam Oy: 141


    Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

    Kötü
    İdare Eder
    İyi
    Çok İyi
    Mükemmel



    Seçenekler
    Bu Haberi Arkadaşına Gönder  Bu Haberi Arkadaşına Gönder

    

    Gıda Raporu 2003-2017
    1024x768 Ekran Çözünürlüğünde Tasarlanmıştır
    RSS
    Her Hakkı Saklıdır İzinsiz Alıntı Yapılamaz.