HELAL LOKMADA BİR KEFALET KURUMU
Hoşgeldiniz: Gıda Raporu - Yediklerimiz İçtiklerimiz Helal mi?
ANA SAYFAHELAL-HARAME KATKI MADDELERIZIYARETCI DEFTERI
URUNLERDE KATKI MADDELERIYENIDEN GIDA RAPORUSIK SORULAN SORULARNEDEN UYE OLMALIYIZ?


· Ana Sayfa
· En çok okunanlar
· Konular
· Makale ArÅŸivi
· Site İçi Arama
· Sitemizi Tavsiye Edin
· Ä°rtibat / EleÅŸtirileriniz
· Ziyaretçi Defteri

RADYO GIMDES

Dergi Abonelik

Son Çıkan Kitaplarımız
Helal Lokma kitabı

EDITOR'DEN
  • Bu Site Niçin kuruldu?
  • G?da Raporu Kitab? Hakk?nda
  • Muhterem Ziyaretçilerimiz!
  • Ãœretici, ?thalatç?, Sat?c?, Kamu Yöneticisi ve Tüketicilerimize Duyurudur
  • G?da Günlü?ü Hizmetinizde
  • Domuz Tart??mas?
  • Okuyucu Sorular?na Cevab?m?z

  • Site Ä°stastiÄŸi
    ÅŸu ana kadar
    66245691
    sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003

    Reklamlar

    Çocuk Egitimi

    Helâl Erleri

    YASAL UYARI

     

    HELAL LOKMADA BÄ°R KEFALET KURUMU


    Gönderen:huseyin Tarih: 17/03/2011 15:16
    konferans HELAL LOKMADA BÄ°R KEFALET KURUMU:
    (GİMDES HELAL ÜRÜNLERİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ )

    Dr.Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER

    Tarih boyunca insanın ancak toplum halinde yaşayageldiği, topluluk halinde yaşarken de insanların zaman zaman birbirlerine karşı yanlış davranışta bulunma, birbirlerinin hakkını ihlal etme ve birbirine zulmetme gibi olumsuzluklara sebebiyet verebildikleri bilimsel bir gerçekliktir. İşte böyle durumlarda haklıyı haksızdan ayırt etmek, haklıya hakkını teslim etmek, gerekirse haksıza verilecek cezayı takdir etmek için toplum içinde hukuki kurumlar oluşturma ihtiyacı doğmuştur. Bu kurumlardan birisi de Kefalet Kurumudur.

    İslam hukuku, kaynağı ve temel ilkeleri itibari ile ilahi bir hukuktur. Bu sebeple diğer hukuki düzenler arasında farklı bir yeri ve üstünlüğü vardır. Bunun sonucu olarak İslam hukukunda Kefalet Kurumu her devir ve coğrafyada önemli bir kurum olarak kabul edilmiş ve desteklenmiştir.

    Bu kurumun konumuzla iliÅŸkisi ve iÅŸleyiÅŸine gelince;

    Yaşadığımız bu zaman diliminde, dünyanın çeşitli yörelerinde, azınlıkta ya da çoğunlukta yaşayan Müslümana ihtiyaçları için sunulan gıda, kozmetik ve sağlık ürünlerinin üretiminde kullanılan maddelerin ve uygulanan üretim işlemlerinin karmaşık ve islamî isteklere uygunluklarının tartışılır olması gerçeği karşısında, toplumun dinî inanç ve sağlığının güvence altına alınması keyfiyeti ortaya çıkmıştır.

    Bugün, Müslümanların ister çoğunlukta, ister azınlıkta olduğu devletlerin çoğunluğunun bu görevi sağlıklı bir şekilde yüklenemediği dikkate alınınca, toplumun adına, bir kişi veya bir kurumun bu görevi yüklenmesi toplumun maslahatı için bir zaruret olarak ortaya çıkmıştır. İslam fıkhında bu kuruma Kefalet Kurumu denir.

    Kısaca kefalet, alacaklı (burada tüketici) adına borçlu(burada kefaleti kabul eden üretici)ye kefil olma eylemidir. Kefalet kurumunun gerçekleşebilmesi için kefaletini ilan eden kuruma tüketicilerin güvenmesi ve itibar etmesi, üretici veya satıcının da talep etmesi gerekmektedir. Burada borçlu , belirtilen ürünleri üreten veya topluma sunan kurum olmaktadır. Alacaklı ise bu ürünleri tüketmek isteyen tüketiciler olmaktadır. Kefil ise, tüketiciler adına üreticinin ürettiği ürünlere güvenilir olduğunu taahhüt eden şahıs veya kurum olmaktadır.

    Kefalet sisteminin geçerli olabilmesi için borçlunun(üreticinin) bu kefaleti kabul etmesi gerekir. Bu sistemde, alacaklı(tüketici) borçlunun(üreticinin) yüklendiği hususu kefilden de isteme hakkına sahip olur. Ancak yüklenilen husus borçludan(üreticiden) düşüp de kefil üzerinde sabit olmaz veya hem kefil ve hem de borçlu(üretici) üzerinde sabit olur. (Birinci görüş Hanefi,ikinci görüş ise diğer üç mezheb ulemasının görüşüdür)

    Kefalet; Kitap, Sünnet ve İcma delillerine dayanmaktadır:

    Kuran-ı Kerim’de;

    ‘’Rabbi O’na(Meryem’e) Zekeriyya’yı kefil kıldı’’ (Ali İmran.37)

    Burada Zekeriyya(a.s)’ın Hz.Meryem’in bakımını üstlendiği bildirilmektedir.

    ‘’Bunun üzerine Yusufun adamları: Biz hükümdarın su kabını kaybettik. Bulup getirene bir deve yükü mükâfat var dediler. Başkanları da , ben bu mükâfatın verileceğine kefilim,dedi’’(Yusuf,72)

    Hz. Peygamberimiz(s.a.v.) şöyle buyurmuştur;

    ‘’Kefil, üzerine aldığı borcu bizzat yüklenendir. (Ebu Davut,Buyû;Tirmizi,Buyû,Vesâyâ;İbn-Mace,Sadaket; Ahmed bin Hanbel, Müsned)

    ‘’ Hz.Peygamber(s.a.v.)’e namazı kıldırması için bir cenaze getirilmişti. Miras olarak bir şey bırakıp bırakmadığını sordu. Bir malı olmadığını söylediler. Bir borcu varmıdır? diye sordu. Evet iki dinar borcu vardı, denilince cenaze namazını kıldırmak yerine, ‘arkadaşınızın namazını siz kıldırınız’ buyurdu. Ebu Katâde’nin ’Ey Allah’ın Resulü bu iki dinarı ben üzerime alıyorum’ demesi üzerine Hz. Peygamber(s.a.v.) onun namazını kıldırdı.’’(Buhari, Hav’al’at;Eş- Şevkânî, Neylü’l-Evtâr)


    İslam Fıkıh uleması da insanların ihtiyacının gidermesi için kefaletin caiz olduğu konusunda icma etmişlerdir. İyi niyetle yapılan kefalet kefile sevap kazandıran bir amel olarak görülmüştür. Kefil olan kimse, kefil olduğu konuda insanları rahatlattığı için Allah’ın yardımını üzerine çeker. Hz. Peygamber(s.a.v.)’in bir hadisinde ‘’Bir kimse Mü’min kardeşinin yardımında bulunduğu sürece, Allah-u Teâlâ da o kimsenin yardımındadır.’’(Ahmed bin Hanbel, Müsned)

    İnsanlar arasında iyilik iyiliği çeker ve karşılıklı yardımlaşmaya sebep olur.

    Kur’an’da şöyle buyuruluyor; ‘’İyiliğin karşılığı ancak iyilikten başka bir şey değildir’’(er-Rahm’an,60)

    Kefaletin yürürlüğe girmesi, kefilin teklifi, alacaklının(tüketicinin) kabulünden ibarettir. Çoğunluk ulemaya göre ise kefil olacak kişinin veya kurumun ‘’ben kefilim’’ demesi yeterlidir, kabul bir şart değildir. Borçlunun rızasının şart olmadığı hususunda da ulema arasında icmâ vardır.

    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında GİMDES ve dünyadaki diğer Helal Sertifika kurumları, Müslüman toplumun menfaat ve maslahatına hizmet maksadı ile tamamen isteğe bağlı olarak, istekli üretici ve satıcı firmaları denetim altında tutarak ürünleri için tüketicilerin lehine bir kefalat kurumu oluşturmaktadırlar.

    Ancak GİMDES’in bu kefilliği ifa edebilmesi için ön şart borçlunun, yani üreticinin, GİMDES tarafından bilinebilir olmasıdır.

    Kefilin, borçlunun kimliğini bilmesi gerekir. Kefil, "İnsanlardan herhangi birisine kefil oldum" gibi belirsiz tasarrufta bulunsa, kefâlet geçerli olmaz (el-Kâsânî, VI; İbnü'l-Hümâm, V, 419; İbn Âbidîn, IV, 262, 278).

    Bu sebeple,GİMDES’in kefilliğini talep eden üretici firma peşinen GİMDES tarafından bilinir olabilmesi için GİMDES’in tanıma prosedürlerine uymayı taahhüt etmek zorundadır .

    Kefalet bir bağış akdi ve kefilin bizatihi sevap kazanacağı bir ameldir. Çünkü bu hayırda yardımlaş- madır. Ancak zaruret veya ihtiyaç sebebi ile ücret karşılığı kefalet caiz olmaktadır. Nasıl ki ticarette teminat mektubu uygulamasında olduğu gibi. Önceleri Kur’an-ı Kerim öğretilmesi, imamlık, müezzinlik, müftülük gibi hizmetler gönüllü esasına göre yapılırken, sonraları bu hizmetleri yapacak adam bulamama korkusu ile ücretli, maaşlı istihdama fetva verilmiştir.

    Yani kefalet için ücret almak caiz değildir; ancak kefalet için yapılan masraf ve verilen hizmetin ücretini almanın caiz olduğu bilinmektedir.

    GİMDES kurumunun yüklendiği kefalet hizmetlerinde, sürekli ve çeşitli meslek ve liyakatta insan istihdamını gerektirmesi, hizmetin zamana yayılması ve sürdürülebilir olmasının önemi sebebi ile maaş ve masrafların karşılanabilmesi için makul ücretler taleb edilmesi caiz görülmüştür.

    Kaynaklar:

    1-Halil GÖNENÇ,Günümüz Meselelerine Fetvalar I-II
    2-Prof.Dr. Hamdi DÖNDÜREN Kefalet başlılklı Makalesi
    3-Vehbe ZUHAYLİ, İslam Fıkıh Ansiklopedisi, Kefalet bahsi
    4-Şamil İslam Ansiklopedisi Kefalet başlığı
    5-Doç.Dr.Abdullah KAHRAMAN, Kefalet Sözleşmesi


     
    Haber Puanlama
    Ortalama Puan: 5
    Toplam Oy: 26


    Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

    Kötü
    Ä°dare Eder
    Ä°yi
    Çok İyi
    Mükemmel



    Seçenekler
    Bu Haberi Arkadaşına Gönder  Bu Haberi Arkadaşına Gönder

    

    Gıda Raporu 2003-2017
    1024x768 Ekran Çözünürlüğünde Tasarlanmıştır
    RSS
    Her Hakkı Saklıdır İzinsiz Alıntı Yapılamaz.