|
Site İstastiği |
|
|
şu ana kadar 66239352 sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003
|
|
|
|
| |
Gönderen:huseyin Tarih: 27/11/2008 03:27
İZMİT'TE HELAL GIDA KONFERANSI....
Kocaeli İmam Hatip Liseleri Mezunları Derneğinin tertiplediği proğram çerçevesinde:
28 Kasım Cuma günü Saat 19’da İzmit Yunus Emre Kültür Merkezinde Editörümüz ve GİMDES Başkanı Dr. H.K.Büyüközer ve GİMDES İlim Kurulu üyesi Mehmet Çelen Hocamız’ın “Helal Gıda Konferansı’nda birer konuşma yapacakları bildirilmiştir.
Ayrıca mahalli radyo ve televizyonda da proğramlara katılacakları öğrenilmiştir.
Derneğin hazırladığı ilanlarda belirttiği hadis-i şerif de çok güzel seçilmiş
“Resulullah(sav) buyurdular ki: Öyle bir devir gelecek ki, insanoğlu, aldığı herşeyin helalden mi, haramdan mı olduğuna hiç aldırmayacak”(Kütüb-ü sitte)
GIDA RAPORU
Konferansımızın ardından mahalli bir gazetenin köşe yazarı konferansla ilgili bir yazı kaleme almış. Bu yazıyı ve Editörümüz H.K.Büyüközerin cevabını dikkatinize sunuyoruz.
Sayın İlker Akşit Bey
Kocaeli Gazetesi Köşe Yazarı
Konu:”Hadi ordan sizi gidi DİN TÜCCARLARI!” başlıklı yazınız gerçekleri yansıtmadığı gibi iftira niteliği taşımaktadır. Basın yasası hükmünce cevab yazımın yayınlanması dileğimle…
28 Kasım’da Kocaelinde KIHMED tarafından organize edilen konferansta yaptığım konuşmamla ilgili yazınızı okudum. Ne yaptığım konuşmamla, ne de konuşmamı yaptığım esnadaki niyetimle kel alaka bir yazı yazmışsınız. Gerçek dışı böyle bir yazıyı çala kalem neden yazdığınızı da anlamış değilim. İslamdaki helal-haram kavramlarını, bu kavramların bir mümin için önemini bilmeyen veya önemsemeyen, hatta İslam inancında olmayan bir kişi de olabilirsiniz. Ancak ciddi bir yerel gazetede köşe yazarlığı yaptığınıza göre konuşulanı anlama özürlü olamazsınız. Habercilikteki doğruluk ilkesine sadakatsizlik gösteremezsiniz. Yazınızdaki gerçek olmayan, hatta iftiraya girebilecek ifadeler, günün yorgunluğu sebebi ile dikkat dağılması olarak değerlendirilebilir. Biz de bu iyiniyetli bakışa uygun olarak bazı düzeltmeler yapmak istiyoruz.
Konuşmamız ilgililer tarafından tamamen kayda alındığı için gerçek dışı bir cevap vermemizin de bir manası olamaz.
Yazınızda ilaç kapsüllerinden bahsetmişsiniz. İnternette uluslararası yaygın olarak müracaat edilen bir ansiklopedi var, ismi Wikipedia’dır. Gelatine(jelatin) sayfasında jelatinin kökeninden kullanma yerlerine kadar geniş bilgi verilen linki, http://en.wikipedia.org/wiki/Gelatin dir bu linki tıklayınca çıkan sayfada, konumuzla ilgili kısmı aşağıya aktarıyorum.
“On a commercial scale, gelatin is made from by-products of the meat and leather industry, mainly pork skins, pork and cattle bones, or split cattle hides.”
“Gelatin typically constitutes the shells of pharmaceutical capsules in order to make them easier to swallow. Hypromellose is a vegan-acceptable alternative to gelatin, but is more expensive to produce.”
İngilizce metinde görüldüğü gibi, jelatin domuzun yağından değil deri ve kemiklerinden elde edilir. İkinci cümlede de birçok kullanma yerlerinden birinin de ilaç kapsulleri olduğu belirtiliyor. Ayrıca Vejeteryanlar için hayvan kökenli olmayan alternatiften söz ediyor.
Demek ki biz konuşmamızda gerçeğe aykırı bir söz sarfetmemişiz. Müslüman tüketicileri bu konuda bilinçlendirmek istemişiz Biz, sadece üreticilerimizden Müslüman tüketiciler için helal üretim yapmalarını talep etmişiz. Vejeteryanlar için uygulanan bir alternatifi Müslümanlar için de istemenin garipsenecek tarafı nedir?
Ekmeklerde kullanılan katkı maddelerini biz uydurmuyoruz. Fırıncılar ve fırıncılara bu katkı maddelerini ithal edip pazarlayan firmalar söylüyor. Bu firmaların yayınlarından alıntıladığım liste şöyle:
“Enzimler, E 300 Askorbik Asit(C vitamini), Bitkisel Yağlar, Emülgatörler(E 471-E477 Mono- ve digliseridler ve modifiye edilmiş formları), E 282 kalsiyum propiyonat, E 281 sodyum propiyonat, E 262 Sodyum diasetat, sirke, E 260 asetik asit, E 280 propiyonik asit, E 202 potasyum sorbat, E 200 sorbik asit, E 202 potasyum sorbat ve E 203 kalsiyum sorbat, E 283 potasyum sorbat, Şekerler (Sakaroz,Maltoz,Fruktoz,glukoz), E170 kalsiyum karbonat, E332 Potasyum sitrat, E481 Sodyum stearol-2-laktilat,E422 Gliserol (gliserin)
“Ayrıca, Daha beyaz görünen un elde etmek için, E928 benzoil peroksit ve E924 potasyum bromat gibi kanserojen ve alerjik maddeler beyazlatıcı olarak, E920 Sistain gibi insan saçından ve domuz kılından üretilen ve hacım artırıcı olarak kullanılan katkı maddeleri de söz konusudur.”
Bu katkı maddelerinin ekmeklerimizde kullanılmadığını iddia edebilirmisiniz? Bazılarının sağlığa zararlı, bazılarının da dini açıdan mahzurlu olmadıklarını iddia edebilirmisiniz?
Helal ürün pazarının ekonomik boyutunu da gündeme getirmemi bir suçlama malzemesi yapmak ne kadar bir talihsizlik olmuş. Halbuki Helal üretim konuşuluyorsa, her üretim gibi bunun da ekonomisi konuşulmalıdır. Bunun abes olan tarafı ne ola ki?
Yarı resmi Türkiye İhracatçılar Merkezi(TİM)’in raporunda da bu konu yer almış:
“HİTAP ETTİĞİ PAZAR (DEĞER)
Dünya üzerinde 112 ülkeye yayılmış 1.8 milyar Müslüman tüketici potansiyeline sahip helal gıda pazarının, yıllık 150 milyar dolarlık işlem hacmine sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu tüketici topluluğunun 1.3 milyarı İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi 57 ülkede yaşamaktadır. Ortadoğu, Kuzey Afrika, Güney ve Güneydoğu Asya ile Çin’deki geniş Müslüman kitleler, helal gıda ürünleri için çekici bir pazar oluşturmaktadır.
Halihazırda helal gıda ürünleri için en güçlü iki pazar olan Güneydoğu Asya ülkelerinde 241 milyon, Ortadoğu ülkelerinde ise 186 milyon Müslüman yaşamaktadır.
1.8 milyar Müslüman tüketicinin helal gıdayı benimsemesi sağlandığı takdirde, global helal gıda pazarının yıllık 860 milyar dolara ulaşması rahatlıkla mümkün görünmektedir. Bu da, dünya yıllık ticaretinin % 7’sine karşılık gelmektedir.”
GİMDES ve ona bağlı “Helal Ürün Araştırma Enstitüsü” isminden anlaşılabileceği ve tüzüğünde de ifade edildiği gibi tamamen araştırma ve bilgilendirme sahasına çalışmalarını teksif etmiş bir sivil toplum kuruluşudur. Herhangi bir şekilde üretimle ilişkilendirilmesi mevzubahis olamaz. Bunun dışındaki yakıştırmalar tamamen gerçek dışı ve iftira kelimesi ile ifade edilebilecek iddialardır.
Son söz olarak bizim hakkımızda doğru bir tanım sahibi olmak istenirse, son sözüm şöyle:
Müslüman olarak biz diyoruz ki “ Arkadaş ! Yiyen yesin, besleyen beslesin, satan satsın, ama ben yemek istemiyorum. İrademin dışında, bilgimin dışında, beni aldatarak, gizleyerek kimse bana dinimde haram kılınan, her hangi bir, gıda maddesini yedirme hakkına sahip değildir. Bu benim en doğal insanlık ve vatandaşlık hakkımdır. Bu hakkımı aramak ve korumak benim haysiyetimdir”
Dr. Hüseyin Kami BÜYÜKÖZER
GİMDES Başkanı
|
|
| |
|
Haber Puanlama |
|
|
Ortalama Puan: 5 Toplam Oy: 15
|
|
|
|
|
|