Bize gelen bir mesajı önemine binaen aynen ziyaretçilerimizin dikkatine sunuyoruz. Genetik yapızı değiştirilmiş tohumların insan sağlığına getirdiği riskler daha önce sitemizde de konu edilmiş idi. (Genetik yapısı değiştirilmiş gıdalar ve Genetik yapısı değiştirilmiş ürünler) Eğer siz de katılıyorsanız benzer mesajları, sayın milletvekillerimize siz de gönderin.
GIDA RAPORU
İsrail Tohumu Yasası Mecliste ..............
Sayın Milletvekili,
Ramazan ayı hürmetine, bütün nimetlerin hürmetine...
Görüşmekte olduğunuz GDOlu tohumları yasalaştıran tasarıyı lütfen durdurunuz, yok ediniz. Zaten kanunsuz olarak satışı yapılmaktadır, bunu yapanlara yasal işlem başlatınız; başta Maliye Bakanına.
Bisküvilerde ve kolalı içeceklerde kullanılmasına göz yumduğu GDO'lu mısır yüzünden gencecik kızlarımız yumurtlayamıyor.
Geleceğimizi bitirmeyin, doğa affetmez, dengesiyle oynayanı yok eder; hiç kimse işlediği bu günahlardan muaf olamayacaktır, yabancı tohum (adı İsrail tohumudur) şirketlerinin çıkarı için insanlığı karartmayın!
Yarın bir gün nesli kesilen kızlarımıza oğullarımıza Yahudi Sperm bankalarından insan tohumu aldıracaklar eğer GDO lu tohumlara bugün HAYIR demezseniz. Vebali çok büyüktür.
Lütfen yabancı şirketlerden GDO lu tohum almaya DUR deyiniz.
Yukarıdaki mektubu milletvekillerine gönderdim. Çoğu geri geldi.
Aslında söyleyecek çok şey var. Her hangi bir eğitim fakültesinde son sınıf kız öğrencilerine bir anket uygulanabilir ve her on kızımızdan kaçının bu sorunu yaşadığı belirlenebilir. Başı kapalı kız öğrenciler ihtimaldir ki bu sorunlarını ailelerine hiç söyleyememektedirler.
Yakından tanıdığım bir gıda mühendisi genç kızımız aynı sorunu yaşadı, 3 yıl tedavi sonrasında bir de operasyon geçirerek sonuç alabildi. Kaç aile yapabilir bunu? Bu kızımız sorununu gizli tutmak için özel çaba içindeydi. Tahsilli kızlarımız bile sorunlarının çözümünde bu kadar korku yaşıyorlarsa, kırsal kesimde neler yaşanıyor tahmin edersiniz.
İstanbul Ankara arasındaki bir yolculukta, Boludaki mola yerinde köy ekmeği satan bir alışveriş yerine girdim. Esmer köy unundan ekmek alıyordum, satıcı kıza dedim ki "bu ekmeğin unu gerçekten sizin köydendir diye alıyorum, beyaz buğday tohumu dışardan geldi kızlarımız kısırlaştı" dedim, kızcağız mahcup gülüverdi. Kasadaki kıza yaklaştı, ben para öderken ikisi birden büyük bir sırrı onlarla paylaşmışım gibi gözlerimden gözlerini ayıramadılar. Anladım, kasadakine Sende mi? diye sordum. Beklediğim yanıt geldi; "Biz bunu yaşıyoruz ama köyde kimselere söyleyemiyoruz" dediler.
İşte somut gerçeğimiz. Kızlarımız perişan, geleceğimiz tehlikede ve biz Genetiğiyle Oynanmış Tarım ürünlerine (GDOlu) yasa çıkartıyoruz. Kim hem de, en dindar hükümet yapıyor bunu!
NATO'ya girdik diyerek güya hediye Amerikan süt tozu geldi ülkemize, arkasından bebelerimizin hiç tanışmadığı bir hastalık, bebek felci POLİO geldi, aşısı geldi.
Sonra Amerikan beyaz buğday tohumu geldi, mısır geldi, şimdi sıra her ilde tüp bebek kliniği açmakta... En pahalı bebek sahibi olma yolu açılıyor. Ya spermler nereden gelecek?
Yabancıların getirdiği her şey bize soykırım getiriyor!...
( KIZILDERILILER DE SARBONLU BATTANIYELER ILE TOPLU KIYIMA UGRATILDILAR A.B.D.LILER TARAFINDAN )
Sektörleştirilen her şey yabancılara veriliyor ve arkasından yeni hastalıklar geliyor, herkes de biliyor, milletvekilleri de biliyor bence ve boylarını aşıyor bu iş!
GDOlu patateslerle toprağımıza karışan genlerle hangi bakterilerin ve hangi genlerin toprağımıza karıştığını bile bilmiyoruz, kaç yıl sonra ne sonuç oluşturacağını hiç bilmiyoruz! Kontrol mekanizmamız bile kurdurulmuyor. Ancak yabancıların menfaatine çalışan bir patent sistemi işletiliyor ki her yıl dışardan tohum satın almak zorundasın, ne korkunç. Köylü kendi bahçesinde tohum bırakamayacak.. Yoksa, uluslar arası mahkemede yargılanacak! Esaretin böylesi tarihte görülmedi.
Şunu bilirsek; şu anda dünyada İsrail tohumu kullanma yasası çıkartan ilk ülke işgal altındaki Iraktır ve ikincisi de biz olacağız. İşgal altında olduğumuzu bundan daha açık ne anlatabilir?
Böyle bir yönetim tarih boyu gelmedi başımıza, nedir bu başımıza gelenler?
Mahiye Morgül