Gönderen:huseyin Tarih: 01/05/2009 02:12
HELAL GIDA 2009 TÜRKİYE ULUSLARARASI KONFERANSI
BASINDA YANSIMALARI: 2
Ekonominin kırmızı çizgileri
Nazif Gürdoğan-Yeni Şafak
Ekonomi birbirine bağlı dişliler gibi çalışan, büyük bir gemiye benzer. Dişliler, aile, işletme, ülke ve dünya ölçeğinde üretici ve tüketicilerdir. Kişiler ve kuruluşlar, aldıkları üretim ve tüketim kararlarıyla, geminin yönünü ve gideceği yeri belirlerler. Üretim kararları yakıt görevini yüklenerek, geminin hızını artırırlar. Tüketim kararları da, fren etkisi doğurarak, gemiyi yavaşlatırlar.
Ekonominin odak noktasında, hem üretici, hem de tüketici olan insanlar vardır. Bir üretici ve bir tüketici olarak insan, ekonomideki işlevini anlarsa, dört dörtlük bir ekonomi uzmanı da olur. Bunun için, Anadolu'da “pazarda fiyatların düşmesini istiyorsanız, fiyatı yükselen ürünleri zorunlu olmadıkça tüketmeyin” denilir. Çünkü pazarlarda alınıp satılan ürünlerin fiyatlarını, kırmızı çizgileri olmayan üreticilerden önce açgözlü tüketiciler yükseltirler.
Hafta sonunda, Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Derneği, GİMDES'in Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer'in öncülüğünde, “İkinci Uluslararası Helal Gıda Konferansı”na katıldım. Prof. Dr. Ahmet Sakr'ın yönettiği oturumda, Prof. Dr. Somchai Vırunhaphol ve Mehmet Çelen ile birlikte “İslam'ın Ekonomideki Kırmızı Çizgilerini ve Dünyadaki Uygulamalar”ı ele aldık. Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı'dan Prof. Dr. Hamdi Döndüren'e kadar çok sayıda akademisyen ve uzman İslam'ın ekonomik ve kültürel ilkelerini tartıştı.
Bütün bilimler gibi, Ekonomi biliminin de, hem bir normatif, hem de bir pozitif alanı vardır. Üretici ve tüketicilerin tutum ve davranışları etkileyen normatif alan, kutsal kültürden, pozitif alan da dünyanın bilimsel bilgi birikiminden kaynaklanır. İslam'ın ekonomik alandaki kırmızı çizgilerinin başında, faiz ve alkol yasağı, zekat verme zorunluluğu, hayvansal besinlerdeki sınırlamalar ve savurganlıktan uzak durma gelir. Müslüman toplumlarda, ekonomi gemisinin pusulası, İslam kültürünün kırmızı çizgileridir.
Krizlerden uzak sağlıklı bir toplumda, ekonomi gemiyse, kültür de denizdir. Denizsiz gemi olmadığı gibi, kültürsüz de ekonomi olmaz. Kutsal kitapların ışığında gelişen kültür, bilimlerin normatif boyutları yanında pozitif boyutlarının da ana kaynağıdır. Tarihin her döneminde, kutsal kitaplar, toplumları ekonomik ve kültürel açıdan hem değiştirmişler, hem de zenginleştirmişlerdir.
İnsanlığın ekonomik ve kültürel birikimi kutsal kitapların ayrıntılı olarak açıklanmasıdır. Bütün dünyanın düşünce ve eylem birikiminden, kutsal kültürün hazineleri çıkarılırsa, geriye yararlı olacak hiçbir şey kalmaz.
Toplumların ekonomik zenginlikleri, kültürel derinliklerine dayanır. Kültürel derinliğin olmadığı ülkelerde, ekonomik zenginlik olmaz.
Kutsal kültürle yoğrulan toplumlarda, yoksullar gibi yaşamak bir erdemdir, ancak yoksulluk bir erdem değildir.
İslam dünyasında “Üreten Allah'ın sevgilisidir” denilir.
Üretenler tüketenlerden üstündürler.
Üretmeden tüketenler, gemiyi batırırlar.
Ekonomi üretmenin hem bilimi, hem sanatıdır.
|
|
| |
|
Haber Puanlama |
|
|
Ortalama Puan: 5 Toplam Oy: 7
|
|
|
|
|