|
Son Çıkan Kitaplarımız |
|
|
|
|
|
Site Ä°stastiÄŸi |
|
|
şu ana kadar 65404177 sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003
|
|
|
|
| |
Gönderen:administrator Tarih: 27/11/2005 09:54
MUHTEREM GIDA RAPORU Ä°ZLEYÄ°CÄ° KARDEÅžLERÄ°MÄ°Z! Bu gün, 27.11.05, Pazar günü Editörümüz Dr. Müh. H.K.Büyüközer’in, saat 13-14 arasında Marmara FM’de, saat 16-17 arasında da TV5’de “HELAL GIDA” konusunda konuÅŸacaktır. Ä°lgilenen kardeÅŸlerimize duyurulur. Ayrıca bu notumuzun sonuna “HELAL GIDA” konusunda M.Ä°slamoÄŸlu Hocamızın kaleme aldığı çok güzel bir yazısını istifadeniz için ekledik.Allah yar ve yardımcımız olsun. GIDA RAPORU
"Helal gıda"nın içine destursuz düşenler Önce gecikmiÅŸ bir düzeltme: Konuyla ilgili önceki yazıda bir alıntı yapmıştım. O alıntıda yer alan Türkiye'deki toplam et tüketimi miktarı yanlışmış. Gerçek rakam çok daha fazlasıymış. Ne kadar mı? Bunu bana gelen mesajlarla çözmek, mümkün deÄŸil. Çünkü konunun uzmanıyım diyenlerin verdikleri rakamlar bile birbirini tutmuyor. En iyisi rakam vermemek.Yoksa, yeni rakam için de bir düzeltmede bulunmak kaçınılmaz. Yine de, yardımcı olan okurlarıma teÅŸekkürler. Esasen, "domuz besiciliÄŸi", helal gıda meselesinin sadece bir boyutudur. Helal gıda meselesi, sadece "domuz etinden" ibaret deÄŸil. Mesele, Müslüman'ın "helal gıda" ile beslenme vecibesini nasıl uygulayacağı. "Helal sertifikası", birilerini fena halde tedirgin etti. Helal sertifikasına karşı olmak, domuz beslemekten bin beter bir tavır. Siz "helal gıda" deyince "irtica" diye çığlık atanların adını da siz koyun. Bir okurum, ABD'de yaÅŸadığı tecrübeyi anlatıyor: "ABD'de henüz "helal" sertifikasının olmadığı, ve kosher sertifikasının yaygın olmadığı 1980 yılında Austin, Texas'ta, ABD'nin en büyük süpermarket zinciri olan Safeway Inc.'e baÅŸ vurduk bize "içinde domuz eti, yağı veya türevleri bulunan gıdaların listesini verir misiniz?" dedik. Sadece bir avuç Müslüman idik.Adamlar bize ellerinde hali hazırda böyle bir listenin olmadığını, fakat bizim için böyle bir liste hazırlamak için çalışmalara baÅŸladıklarını bildirdiler. Ä°ki hafta sonra 70 sayfalık bir liste, detaylı açıklamaları ile elimize geçti." Bir Müslüman, yüzde bilmem kaçı Müslüman olan ÅŸu ülkede gidip de ÅŸu anlı ÅŸanlı hipermarketlerin yetkililerinden bu konuda bilgi istese, ne cevap verirler desiniz? Fakat ÅŸu açık: eÄŸer o Müslüman dinini ciddiye alıyorsa, sürekli alışveriÅŸ yaptığı marketin ürünlerinden de emin deÄŸilse, bunu sormakla mükelleftir. Usul ilkesidir: "Yükümlülüğün kendisiyle gerçekleÅŸtiÄŸi ÅŸey de yükümlülüktür." EÄŸer helal yeme ve haram yememe vecibesi böyle gerçekleÅŸecekse, bunu sormak da dini vecibedir. Sadra ÅŸifa cevap vermeyen, hık-mık eden iÅŸyerinden alış veriÅŸ yapmak da, caiz deÄŸildir. Türkiye'de, fırsat düştüğünde Müslüman halka laiklik gösterisi yapan bazı büyük ÅŸirketlerin, binlerce dolar ödeyerek, dışarıya ürün satmak için Hahambaşılıktan Yahudi helal gıda sertifikası olan "koÅŸer" belgesi aldığını biliyor musunuz? Yahudi "koÅŸer" sertifikası, ÅŸimdiden büyük paraların döndüğü dev bir sektöre dönüşmüş durumdu. BaÅŸta ABD olmak üzere, bir çok ülke "su, un ve ÅŸeker" dışındaki tüm gıda maddelerinin ithalinde bu belgeyi mecbur tutuyor. Bizim laikçi takımın ruhu bile duymuyor. Gıda Mühendisleri Odası diye bir oda varmış. Ä°stanbullular, yıllarca su yerine çamur içti. Millete dana eti diye domuz eti yedirdiler. Ekranlarda gördüğümüz "gıda terörü", milleti gıdadan tiksindirdi. Bu odanın basın toplantısı yapıp bildiri yayınladığını duymadık. Fakat Müslümanların yıllardır kanayan yarası olan ve her hassas müminin kaygısını derinden duyduÄŸu "helal gıda" konusuna devlet ne zaman el attı, bizim odacılar basın toplantısı düzenleyip bildiri yayınladılar. Allah aÅŸkına, bu oda kime hizmet ediyor? Domuz etini dana eti diye pazarlayanlara sesi çıkmayan bir oda "helal gıda" sertifikasını duyunca ayaÄŸa fırlıyorsa, "Kim bunlar? Neyin nesi? Kime hizmet ediyorlar?" diye sormaz mısınız? Åžu baÅŸlığı okuyun: "Gıda kontrolü mesleki bilgisi olmayan din adamlarına mı terk ediliyor?" BaÅŸlığı böyle olan bildirinin altında üç-beÅŸ kafadar oda ve dernek baÅŸkanının imzası var. Bildirinin içinde bir de fetva var: Ãœlkemizde zaten her ürün helal olarak üretilmektedir. "Helal", hijyeni de kapsayan, ama onu aÅŸan ve manevi boyutları olan dini bir kavramdır. Bu kavramın sınırlarını en iyi din bilginleri (ulema) bilir, herhalde veteriner ve ziraat odaları deÄŸil. Din âlimlerinin "süne, dabaz, kuÅŸ gribi" hakkında görüş bildirmesi ne kadar ciddi ise, veteriner ve ziraat odası baÅŸkanlarının "helal gıda" hakkında ahkam kesmesi de o kadar ciddidir. Mamafih, veteriner ve ziraat odaları "Ãœlkemizde üretilen her ÅŸey zaten helaldir" fetvası veremez. Cahil cesur olurmuÅŸ. Bu sadece çizmeyi aÅŸmak deÄŸil, ihtisasa saygısızlıktır. Bu odalar, Müslüman mahallesinde domuz satanlar ve Hahambaşılığın verdiÄŸi "koÅŸer" sertifikası için de, bir basın toplantısı yapmayı düşünürler mi? Sözün özü: Herkes samimi olsun, dinince dinlensin. Hayatında "haram-helal" derdi olmayanlar, kalkıp da milletin "helal gıda"sına burunlarını sokmasınlar. Bu ülkede birilerinin "haram ve karışık yeme hakkı" kadar, Müslümanların da "helal yeme hakkı" vardır."
|
|
| |
|
Haber Puanlama |
|
|
Ortalama Puan: 4.58 Toplam Oy: 87
|
|
|
|
|

|