|
Site İstastiği |
|
|
şu ana kadar 65390521 sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003
|
|
|
|
| |
Gönderen:huseyin Tarih: 24/11/2016 02:18
HELAL VE TAYYİB ÜRÜN ARAYIŞLARININ BUGÜN GELDİĞİ NOKTA....
1950 li yıllardan sonra Batı kapitalist üretim ve tüketim çarkının etkin bir hale gelmesi, batı egemenliğinin, batılı yaşam tarzının/modernitesinin dünya insanlarına dayatılır olması da çeşitli din mensuplarını düşündürmüş ve arayışlara sevk etmiştir. Az maliyetle daha çok para kazanma hırsı, üretimde domuz ürünlerini yaygın bir şekilde kullanma, ölü hayvanların her şeyini üretimde değerlendirme, gıda katkı maddelerinin alabildiğince yaygınlaşması, hormonlar ve genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO’lu maddeler) bu yaşam tarzıyla birlikte insanların hayatlarında normal bir şekilde yer etmeye başladı. İnsanların yeme/içme tarzları değişti, gelenekler farklılaştı, fast food ve abur cubur yeme şekilleri yaygınlaştı. Doğal hayat tarzından uzaklaşma sonucunda yaygın ve yeni hastalıklar, insanlığı yok etmeye başladı. Gerek Müslümanlar gerek diğer din mensupları, bu kötü gidişata karşı arayışlarını hızlandırmış, çözüm yolları bulmaya çalışmaktadırlar.
20. Asırda bu Helal ve Tayyib ürün arayışları, Müslümanların çoğunlukta yaşadığı ülkelerden ziyade, Müslümanların azınlıkta bulunduğu ülkelerde etkin bir şekilde başlamıştır. Bu Gayr-i Müslim ülkelerde yaşayan Müslümanlar, kendilerine ve çocuklarına helal yiyecek ve içecek bulmak için büyük gayretler sarf etmek zorunda kalmışlardır. Müslümanlar bu arayışlarını sürdürürken, Yahudilerin uygulamakta oldukları Kosher sistemi onların da dikkatini çekmiştir. ABD’de önceleri Müslümanlar, Kosher damgalı yiyecekleri tercih etmişlerdi. Çünkü yiyecek ve içeceklerle ilgili geniş ve ikna edici bilgilere sahip değillerdi. Bu çalışmalar meyvesini vermeye başlamış, 1963 yılında Müslümanlar ABD’de ilk olarak Helal Standartları tesbit ve ilan ederek bu alanda çalışmalar yapmak üzere faaliyete geçmişlerdir.
TÜRKİYE’DE HELAL GIDA ARAYIŞLARI VE GİMDES AÇILIŞI SONRASI...
Türkiye’de bu tür arayışlar, önceden de olmakla birlikte 1970li yıllarda biraz daha belirgin ortaya çıkmıştır. Özellikle margarin yağının yenilmemesi ile başlayıp, dindar kasaplardan et alma hassasiyeti ile devam etmiştir. Her lokantada etli yemek yememe ve diş fırçalarında domuz kılı bulunma ihtimali, Müslümanları daha dikkatli hale getirmiştir. Kapitalist üretim ve tüketim çarkı hızlı bir şekilde toplumları tutsak etmeye devam ettiği yıllarda, özellikle 1986 yılında bu kısmen bilinçsiz arayışların sebeplerini bilimsel ve uygulamaya dayalı olarak hazırlanan “Yediklerimiz, İçtiklerimiz Helalmı?Haramı? GIDA RAPORU” kitabımız daha etkin bir şekilde toplumların bilinçlenmesine vesile olmuştur. Her kesim ve kişiler bu konuyla yakından ilgilenmiş, cemaatler, vakıflar ve dernekler kendilerine göre çözüm yolları üretmeye çalışmışlardır.BU dönem içerisinde, GIDA RAPORU kitabı hızla on baskı yapmış, ama bu çözümler, toplumun büyük ekseriyetini içine alamamıştır. 2003 yılında GIDA RAPORU internet ortamında GIDA RAPORU ismi ile yayına başlatıldı. Bugüne kadar 29 milyonun üzerinde izlenim alması konunun toplum tarafından ne kadar çok önemsendiğini göstermektedir.
Bu tarz çalışmaların da yeterli olmayacağı görüşü ile, 2005 yılında bu amaçla bir dernek kurmaya karar verilmiştir. GİMDES(Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Sertifikalama ve Denetleme Araştırmaları Derneği) GİMDES bu amaç için hizmete başlamıştır. Bu çalışmalar, hâlen varlığını daha güçlü, daha katılımcı olarak sürdürmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de GİMDES’in çalışmaları sonucu ürünlerin Helal ve Tayyib sertifikalama süreci de devreye girerek binlerce Helal ve Tayyib şartlarda sertifikalanmış ürünler gerek yurt içinde gerek yurt dışında müslümanların hizmetine ulaşmaktadır.
HELAL GIDA SERTİFİKALİ FİRMALAR, HALAL DUNYA MARKETLERİ, HALAL CERTIFICATION TURKEY, GİMDES YAYINLARI, GIDA RAPORU
|
|
| |
|
Haber Puanlama |
|
|
Ortalama Puan: 5 Toplam Oy: 7
|
|
|
|
|
|