GUWUSTE isimli internet sitesinden alıntı yapılmıştır
Transseksüel ideolojisi, son yıllarda giderek artan bir şekilde insanlığı tehdit etmektedir. Bu ideoloji, biyolojik cinsiyeti reddederek, insanların kendi cinsiyetlerini seçmelerine izin verilmesini istemektedir. Ancak, bu ideoloji, birçok eleştiriye maruz kalmıştır.
Transgenderizmin, Ailenin ve Toplumun Düşmanı Olduğuna Dair Eleştirilere devam ediyoruz;
Transgenderizm, Biyoloji Bilimi ile Çelişir- Biyolojik Cinsiyet Değiştirilemez
Toplumsal cinsiyet ideolojisi, temel biyolojiyle çelişmektedir. Transseksüel anlatımını çürüten tüm bilimsel kanıtlar göz ardı ediliyor. Bununla birlikte, Amerikan Çocuk Doktorları Koleji’nin yaklaşımı açıktır: “İnsan cinsiyeti nesnel bir biyolojik ikili özelliktir: Erkek ve dişi. İnsan cinsiyeti, türümüzün üremesi ve gelişmesi olduğu açık bir şekilde yaratılış gereğidir. Cinsel gelişim bozuklukları, üçüncü bir cinsiyet oluşturmaz.
Trans ideolojiyi benimseyenler, erkeklerin kadınlara dönüşebileceğini veya kadınların erkeklere dönüşebileceğini iddia ediyor. Ancak iddiaları temelsizdir. “Bir kişinin cinsiyetini değiştirmek fizyolojik olarak imkânsızdır, çünkü her bireyin cinsiyeti genlerde kodlanır. Dişi ise XX, erkek ise XY. Bu konuda çalışmalarını sürdüren bütün bilim adamları “cinsiyetin, vücudun her hücresine yazıldığını ve DNA testi ile tespit edilebileceğini ve cinsiyetin değiştirilemeyeceğini” doğrulamaktadır.
Biyolojik açıdan insan organlarının bir amacı olduğunu mantık ve akıl yoluyla anlayabiliriz. Örneğin; gözlerimizin amacı, bize görüş sağlamaktır. Akciğerlerimiz, oksijeni solumak için vardır ve duymak için kulaklarımız vardır. Benzer şekilde, insan cinselliğinin birincil amacı üreme, ikincil amacı cinsel yönden zevk almadır. Bununla birlikte, transseksüellik, eşcinsellik ve feminizm ise, cinselliğin üreme amacını küçümser, adeta üremeyi sıfırlamak ve sadece cinsel hazza odaklanmak için ortak çalışırlar.
Eşcinsel hareket, hayatları paramparça eder. Pişmanlık, umutsuzluk ve intihar LGBT yaşam tarzının “T” sini benimseyenler arasında yaygındır. Uzun yıllar boyunca kadın gibi yaşadığı için pişman olan Walt Heyer, “Kimlik belgelerim ne olursa olsun gerçek bir kadın olmadığımı biliyordum. Cinsiyet çatışmamı çözmek için aşırı adımlar attım ama değiştim cinsiyetler işe yaramamıştı. Açıkçası bir maskeli balo idi.” “Transseksüeller sadece doğum kimliklerini yok etmekle kalmaz, herkesi ve her şeyi yok ediyorlar: aile, eş, çocuklar, erkek kardeşler veya kız kardeşler, kariyer, yıkım ve kendine zarar verme” diye açıkladı Walt Heyer. İnsan doğasını ihlal eden bir yaşam tarzı yaşamakla ilgili stres ortadadır. Amerikan İntiharı Önleme Vakfı’na göre, Amerika’da trans olarak tanımlayanların %41’i intihar girişiminde bulundu. Bu, ulusal ortalamadan yirmi beş kat daha fazla. Transgender endüstrisinin, cinsiyet geçişi için reçete ettikleri hormon blokerleri denilen ilaçların yan etkileri konusunda bireylerin tam olarak aydınlatılamaması da ayrı bir sorun.
Bazen oturur uzun uzun tefekkür ederdim. Eski zamanların geçtiğini düşünür, artık o seviyede imana, sabra, teslimiyete sahip birilerinin gelmeyeceğine kanaat getirir ölesiye üzülürdüm. "Ne talihsiz bir çağda yaşıyorum" derdim sitemkâr bir edayla. "Benim de kaderimde böyle acip bir çağda nefes alıp vermek varmış." der hüzünlenirdim.
Lakin 330 gündür "Ey iman edenler! İman ediniz!" ayeti kerimesinin tecellisini müşahede etmekteyim. Hâşâ önceden iman etmiyormuşum da yeni müslüman olmuşum gibi bir iman kuvveti hasıl oldu gönlümde. Filistinlileri izliyorum hayretle.
Kardeşini defneden genç gülümseyerek "Hasbünallah ve nimel vekil" diyor, elhamdülillah ki şehit oldu diye seviniyor. Ve ekliyor: "Sıra bana da gelecek inşallah"
Bebeği bombardıman sonucu ölen adam çocuğu havaya kaldırıp "Bak canımı sana verdim. Artık benden razı mısın Yarab? Razıysan elhamdülillah. Benden daha çok al!" diyor.
6 çocuğu şehit olmuş kadın sadece "Allah bize yeter" diyor.
10 yaşındaki küçük kız "Allah bizi sevdiği için imtihan ediyor" diyor gülerek.
İki adam arabada içeceklerini içerken gülerek "Bu içecekler, burada içtiğimiz son içeceğimiz. Devamını cennette içeceğiz. Cennette görüşmek üzere" diyorlar.
Tanklar gençlerin üzerine yürürken gençler gülerek yerel danslarını yapıyorlar.
Kadınlar namaz kıyafetlerini giymiş, çocuklarını yanlarına almış şehit olmayı bekliyorlar.
10 yaşındaki bir erkek çocuğu, dedesinin yemesi için uzattığı bir parça helvayı, "Dede ben oruçluyum. Öldüğümde oruçlu ölmek istediğim için sürekli oruç tutuyorum" diyerek reddediyor.
Bombardımana tabi tutulan 65 yaş üstü neneler, dedeler olayı anlatırken, kendilerini, ezbere şakır şakır Kur'an ayetleri okuyarak teselli ediyorlar. Donup kalıyorum resmen.
Yahu bu insanlar nasıl insanlar? Dostlar, Allah için söyleyin bana, biz gerçekten 2024 yılında mıyız? Nolur biri çıkıp söylesin bana, biz bu insanlarla aynı çağda mı yaşıyoruz? Aynı dine mi mensubuz?
Güney Afrika’da bulunan ICSA (Islamic Council of South Africa) kurumu Başkanı ve World Halal Council Yönetim Kurulu Üyesi Muhterem Thafier NAJJAR Beyefendi, GİMDES’i ziyaret ederek Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Ziyaret sırasında Muhterem Thafier NAJJAR Beyefendi ile kısa bir ropörtaj yapıldı. Ropörtaj detayları aşağıda verilmiştir:
-GİMDES: İstanbul'a hoşgeldiniz.
-NAJJAR: Çok teşekkür ederiz.
-GİMDES: GİMDES'in takipçilerine neler söylemek istersiniz?
-NAJJAR: Öncelikle bu fırsattan yararlanarak şunu belirtmek isterim:
-Eğer GİMDES'i rol model olarak alırsak ve lider olarak da Dr. Hüseyin (Kâmi Büyüközer'i örnek alırsak) o zaman helal Endüstrisi oldukça güçlü ve saygıdeğer bir endüstri olacaktır. İşte bu noktada Dr. Hüseyin ve tüm ekibine, sadece Müslümanlar için değil tüm evren için helalen tayyiben'in bu özel standardını sağladıkları için çok teşekkür ediyoruz.
Bunu neden söylüyorum? Çünkü Yüce Allah, Subhanahu ve Teala, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor:
GİMDES 16. ULUSLARARASI HELAL VE TAYYİB ÜRÜNLER KONFERANSI’NA AZ ZAMAN KALDI
Dr Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
3-4 Eylül 2024 tarihlerinde online olarak gerçekleşecek olan Uluslararası GİMDES Helal ve Tayyib Ürünler Konferansımız, 7 farklı oturumdan oluşmaktadır. Oturumlarda işlenecek konular ve açıklamaları aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.
HELAL Müslümanların yaşamlarını her yönüyle kuşatmıştır. Şeri kurallara göre üretilen ürünler hem ham madde kaynakları bakımından uygun olmalı hem de sağlıklı, saf, temiz, kaliteli kısacası Kur’an-ı Kerim’de belirtildiği gibi "Halalen Tayyiben" olmalıdır. Günümüzde helal kelimesi sadece domuzdan veya alkolden elde edilen bileşenler olmaması şeklinde değerlendirilmektedir. Halbuki helal kelimesi ile ilgili doğru ifade ve tanımlama, ürünün hazırlanmasının tüm aşamalarında şeri gereksinimlerin garanti altına alındığının belirlenmesidir. Helal kavramı, bünyesinde sadece helali değil aynı zamanda tayyib kelimesini de barındırmalıdır.
Helal ve haram kavramı, Müslüman kişinin yaşantısının her alanında ibadet, finansal konular, evlilik, beslenme alışkanlıkları, sağlık gibi tüm durumları kuşatmaktadır.
İslam’da hukuki ve dini bakımdan temel kaidesi olmasına rağmen, helal ve haram konularına farkındalık günümüz Müslümanlarında yeni yeni oluşmaya başlamıştır.Günümüz Müslüman tüketicilerinin pek çoğu tüketimleri için daha güvenilir helal ve tayyib ürünlere ihtiyaç duymaktadırlar.
Helal ve haram üzerine pek çok akademik araştırmanın gıdalar ve içecekler üzerine yoğunlaştığını görmek herhalde sürpriz olmayacaktır. Gıdalarda bulunan yasaklı maddelerin varlığının izlenmesi üzerine çeşitli testler ve çalışmalar yürütülmüş, üretim metotları geliştirilmiştir.
Eczacılık ve Tıp ürünlerinin tüketimi ve kullanımı içeriğinde bulunan zararlı maddelerin bulunması, üretim süreçlerinde genetik modifiyeli ürünlerin kullanımı ve içerik bilgisinde helallik durumu açıklanmayan helal olmayan katkı maddelerinin kullanımı ile ilgili tartışmalar devam etmektedir.
Helal ve tayyib olma durumu açısından Uluslararası Tıp, Ecza, Gıda, Teknik ve Fıkıh Çalıştayları bu anlamda ülkemizde ilk defa bu sorunları tartışmak ve çözüm önerileri bulmak üzere her yıl GİMDES uluslararası konferanslar organize etmektedir. Bu yıl da 3-4 Eylül’de uluslararası konularında uzman 10 akademisyenimiz 7 oturumda onlıne olarak tezlerini canlı yayında anlatacaklardır
Bu önemli etkinliğimizde sizleri de aramızda konuğumuz olarak görmekten memnuniyet duyacağız.
İLAÇLARDA İSLAMA GÖRE HARAM MADDELERİN BULUNMA DURUMU
Dr Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
İlaç bileşimlerinde İslam İnancına göre Haram olan Maddelerin bulunabilme gerçeğini asla unutmamalıyız.
İlaç Yapımında Kullanılan bazı KATKI Maddesi Örneklerine bir bakalım.
Laurik asit -Bitkisel veya hayvansal dokudan hazırlanabilir. Emülgatör, sürfaktan, kayganlaştırıcı ve gıda katkı maddesi olarak kullanılır. Kozmetik ürünlerde de geniş kullanım alanına sahiptir.
Stearik Asit -Domuz ve sığır dokusundan elde edilir. Ağızdan ve ciltten kullanılan farmasötik şekillerin hazırlanmasında emulgatör ve çözücü olarak kullanılır. Kozmetik ve gıda ürünlerinde de yaygın olarak kullanılır.
Gliserin -Bitkisel veya hayvansal dokudan hazırlanabilir. Koruyucu ve şekil verici olarak ilaç ve kozmetikte oldukça yaygın kullanılır.
Keratin -Çeşitli hayvanların kıl, tırnak, deri vb keratin içeren dokularından hazırlanır. Daha ziyade kozmetiklerin üretiminde kullanılır.
Etilenglikolstereat -Bitkisel veya hayvansal dokudan hazırlanabilir.
Jelatin -İlaç, kozmetik ve gıda üretiminde yıllık tonlarla ifade edilen miktarlarda kullanılır. Jelatin hayvansal üründür. Bununla birlikte benzer işlev görebilecek bitkisel ürünlerin üretimi de mümkündür.
Grip aşısı da dahil olmak üzere hem çocuklar hem de yetişkinler için ortak aşılar, hayvan yan ürünlerini içerir veya bunlarla jelatin, çeşitli embriyo hücreleri ve serumları kullanılarak hazırlanır.
Bu bilgiler ışığında görüyoruz ki hemen hemen tamamı diyeceğimiz ve doğumdan ölüme kadar hayatımızda yer alan ilaçların taşıdığı riskler sebebi ile mutlaka güveneceğimiz bir kurumun Helal ve Tayyib kontrolünden geçmesi gerekmektedir. Burada devlet, ilacı üreten firma, eczacı, doktor ve sorgulama zorunda olan hasta ve yakınları zincirleme olarak sorumludur.
GELECEĞİN NESLİNİ HELAL VE TAYYİB YAŞAM BİLİNCİ İÇERİSİNDE YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ
Dr Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
Daru’l Helal Medresesi sancağı altında Ana Okulundan Yüksek okula kadar istikbalimizin neslini yetiştirmek için GİMDES ve Dünya Helal Vakfı öncülüğünde işbirliği yapmaya devam ediyoruz. Bu Eğitim yılı bizim ikinci yılımız. Bu eğitim yılında Gıda Bilimi ve Teknolojileri Bölümü Ön Lisans ve Lisans sınıfları online eğitimi 30 Eylülde başlıyor. En kısa zamanda sınıfları olan gerçek bir binaya kavuşmak istiyoruz.
Eğitim sahasında yatırım yapmak isteyen müteşebbis şahıs, aile, kuruluş, vakıf kurumlarıyla işbirliği yapmak istiyoruz. İster siz işletin, ister biz işletelim, ister birlikte işletelim. Yer seçiminden itibaren, proje, resmi işlemler, müfredat, öğretim kadrosu ve işletme çalışmalarında bütün kadromuzla hizmete hazırız.
‘’Şüphesiz ki Allah sizin şifanızı size haram kıldığı şeylerde kılmamıştır.’’ (Buhari- İbn Mes’ud r.a.)
GİMDES’in sosyal proje olarak hayata geçirdiği “Helal Lokma Ailede Başlar” halk eğitim programı 12.si ile devam ediyor. Eğitim programımızda, “Allah’ın (c.c.) size helal ve tayyib olarak verdiği rızıklardan yeyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah’tan korkun.” (Maide suresi 88. Ayet) ayetinden yola çıkarak helal gıdanın öneminden ve günümüzdeki gıdalarda bulunan tehlikelerden bahsedilecektir.
Hazreti Mevlânâ, “İlim de hikmet de Helal lokmadan doğar; aşk da, merhamet de Helal lokmayla meydana gelir. Bir lokma, haset ve hileyi netice verirse, cehalete ve gaflete sebep olursa, bil ki, o lokma haramdır. Hiç buğday ekilip de arpa hasat edildiğini gördün mü?” diyerek hem sâlih bir insan olmanın hem de sâlih evlat yetiştirmede Helal rızkın ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.
Aziz Müslüman kardeşlerimiz, daha önce 11 kez düzenlediğimiz bu eğitim programında bu sefer isteyen herkes istifade edebilsin diye online bir şekilde ve ücretsiz olarak gerçekleştireceğiz inşallah. 21-22 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek olan programın detayları aşağıda verilmiştir.
Eğitim Süresi: 7 saat / 2 gün
Eğitim Saati: Cumartesi 10.30-15.30 / Pazar 11.30-15.15
SÜT VE SÜT KÖKENLİ ÜRÜNLERİMİZDE MÜSLÜMAN OLARAK SIKINTILARIMIZ
Dr Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
Süt ve sütten yapılmış gıdalarımızın ne kadar önemli olduğunu toplum olarak biliyoruz. Yeni doğan bebekten seksenlik ihtiyar ninelere ve dedelerimize kadar bu ürünler vazgeçilemez.
İlk baskısı 1986 yılında yapılan “Yediklerimiz,İçtiklerimiz Helal mı, Haram mı? GIDA RAPORU” kitabımızın 12. Baskısını yapmış olduğumuz 2024 yılında yazarı olarak yazıyorum. 12.baskısının dağıtımını yaptığımız kitabım bu güne kadar ülke bütününde genellikle olumlu tepkiler aldı.
İlk önceleri gerek okuyucularımdan, gerekse sitelerimizi ziyaret eden gönüllülerimizden gelen mesajlar, özet olarak "Katkı Maddeleri ile ilgili yaptığınız açıklama ve ikazlar tamam. Ancak ne yiyeceğiz, ne içeceğiz. Bize hangi ürünleri tavsiye edersiniz?" şeklinde olmuştu.
Sene 2024 artık bu gibi endişeli serzenişler yerine GİMDES sertifikalı ürünleri bulma telaşı var. Ülkemizde yılda süt üretimi, istatistiklere göre, 23-25 milyon ton ile ifade edilmektedir. Süt kökenli GİMDES Helal sertifikalı üretim yapan ise24 firmamız var olmasına rağmen ülkemizin üretiminin ancak dörtte birini karşılamaktadırlar. Sertifika almamakta direnen dört beş büyük firmalarımız bu şüpheli alanı büyük ölçüde oluşturmaktadırlar.
Müslüman Tüketiciler olarak, dinimizin emri gereği, bu katkı maddelerinin "yenmesi haram kılınmış hayvanlardan ve haram kılınmış usullerle" değil, "yenmesi helal kılınmış hayvanlardan ve helal kılınmış usullerle" elde edilmiş olanların kullanıldığı ürünleri tüketme zorunluluğu bulunmaktadır.
Pepsin, Rennet, Lipaz, Kıymosin, Mikrobiyel, Enzim, Mono ve Digliserit, Jelatin ve benzeri teknik isimlerle anılan bu katkı maddelerinin hemen hemen tamamının hayvani kökenli olmaları, büyük çoğunluğu ile dış ülkelerden ithal edildiği, bu katkı maddeleri üretenlerin önemli bir kısmının gayri Müslim olmaları ve ithalatı yapan firmaların önemli bir kesiminin da bilinçsiz ve dikkatsiz olmaları gerçeği karşısında yaygın bir şüphe ve endişe içinde kaldığımızı vurgulamak isterim. Ürünlerinizin etiketlerinde bir Müslüman tüketiciyi tatmin edebilecek ayrıntılı bilgi de verilmemektedir. Halbuki, tam ve tatmin edici bilgilendirme, üretici-tüketici diyaloğu için çok elzem ve aynı zamanda medeni bir vecibedir.
Burada hem üreticinin hem tüketicinin kendi hak ve vecibelerini yerine getirmemelerinden doğan bir kirlilik söz konusu. Bilinç ve karşılıklı anlayış göstermek ve firmaların sertifika almama ısrarlarının kırılması toplumumuzu rahatlatacak bir keyfiyettir.
HDM MARKET ŞUBELERİMİZ İÇİN TIKLAYINIZ SERTİFİKALI ÜRÜNLER İÇİN HDM MARKET ŞUBELERİMİZ
ONLİNE HALAL DUNYA MARKETİMİZ’den GİMDES Helal Ve Tayyib Sertifikalı Ürünleri satın almak isterseniz TIKLAYINIZ SERTİFİKALI ÜRÜNLER İÇİN ONLİNE HDM MARKET ŞUBEMİZ
GİMDES ONAYLI HALAL DUNYA ONLİNE MARKET
TÜTÜN, SAĞLIĞIMIZI VE YİYECEK KAYNAKLARIMIZI TEHDİT ETMEYE DEVAM EDİYOR
‘Dünya Sağlık Örgütü 1988 yılında Dünya Tütünsüz Günü’nün her yıl kutlanmasını ilan etti. 36 yıldır bütün dünyada bu GÜN kutlanmaktadır. Ancak yok edilemedi. Hatta tüketimi azaldımı, arttımı tartışmalı olarak karşımızda duruyor.
Sigara, akciğer kanseri başta olmak üzere astım, akciğer kronik akciğer hastalığı gibi birçok solunum yolu hastalıklarının temel müsebbibidir. Ek olarak kalp ve damar sorunları, mide-bağırsak hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, idrar yolu problemleri, beyin fonksiyon bozuklukları, unutkanlık, göz tansiyonu ve bazı cilt hastalıkları sigara içenlerde içmeyenlere göre daha fazla görülmektedir. Tütün ürünleri kullanımı hem kadın hem erkeklerde üreme sistemi bozukluklarına yol açabilmektedir.
Sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı son yıllarda, her yıl en az ecelleri gelmiş, 8 milyondan fazla insanı hayattan koparan, ülke ekonomilerine yük olan ve çevremize zarar veren çok yönlü küresel bir sorundur.
Tütün ekonomisinin kaybedeni ve sağlık riski ile karşı karşıya kalanı, çiftçiler ve tütün tüketicileridir.
Tütün endüstrisi ekonomik yönünü çiftçiler açısından karlı imiş gibi gösteren hatalı ve abartılı bildirimler yapmaktadır. Tütün tarımı, çiftçileri ve onların ailelerini ciddi sağlık risklerine maruz bırakır. Her dört tütün üreticisinden biri yeşil tütün hastalığından etkilenmektedir. Hastalık, tütün yapraklarını tutarken cilt tarafından emilen ve daha sonra vücuda dağılan nikotinden kaynaklanır. Kadınlar ve çocuklar daha büyük risk altında.
Tütünden besleyici gıda mahsullerine geçiş, milyonlarca aileyi besleme ve küresel olarak çiftçi topluluklarının geçim kaynaklarını iyileştirme potansiyeline sahiptir. Tütün yetiştiriciliğine alternatifleri desteklemek için kaynakları yeniden tahsis ederek tütün çiftçilerini alternatif ürünlere geçmeleri için desteklemelidir.
Sigara dumanının içindeki nikotin; bağımlılığın asıl nedenidir, nikotin yanan tütünün dumanı ile önce akciğerlere ardından beyine ulaşarak bağımlılık akışını başlatır. Nikotinin bağımlılık yapıcı etkisi çok yüksektir. Nikotin özellikle çocuklarda ve gençlerde, gelişimi devam eden beyin ve sinir sistemini de olumsuz etkilemektedir.
Nikotin ve dumanın içinde zararlı maddelerin vücuda vereceği zarar için güvenli doz ya da eşik doz yoktur. Yani içilen her sigara, maruz kalınan her sigara dumanı kanser başta olmak üzere hastalıkların başlatıcısı olabilir.
Sigara ve tütün ürünü kullanan her iki kişiden biri zaman içinde sağlığını kaybeder ve hastalık ciddiyetine göre sağlıksız dönemler yaşayıp ardından da yaşam kaybı söz konusu olabilir.
GİMDES’in denetiminde bugüne kadar ülkemizde sayıları 140’a varan Halal Dunya marketleri şubesi açılmış, Ancak kâh sermaye kifayetsizliği, kâh ticari tecrübe yetersizliği, kâh başka sektöre geçme kararı bazı teşebbüsleri akim bıraktı. Şu anda 40 adet HDM şubemiz çalışmalarına devam etmektedir. Yenileri açılmaya devam edecektir. Bugün, Helâl Gıda ve Helâl Sertifikalama toplumumuzun hemen hemen her kesimi tarafından duyularak anlaşılmaya başlandı. Bilhassa bir senedir devam eden İsrailin Gazzedeki katliamlarına dayalı boykot hareketi HDM’lerin önemini daha da artırdı. Öyle ki artık helâl gıda marketlerinin ’’Helâl Lokma’’ isteklisi olan önemli bir kitle tarafından faaliyete geçirilmesi kaçınılmaz oldu. Ancak bir heyecanla yapılan HDM şubesi açma talebi yer, kuruluş maliyetleri, personel ihtiyacı ve depolama şartları düşünülmeden yapılan müracaatları gerçekleştirmede olumsuz sonuçlar oluşmaktadır. Müracaattan önce GİMDES merkezinden veya açılmış HDM şube yekililerinden ön bilgi alınmasında yarar vardır.
ONLİNE HALAL DUNYA MARKETİMİZ’den GİMDES Helal Ve Tayyib Sertifikalı Ürünleri satın almak isterseniz TIKLAYINIZ SERTİFİKALI ÜRÜNLER İÇİN ONLİNE HDM MARKET ŞUBEMİZ
GİMDES ONAYLI HALAL DUNYA ONLİNE MARKET
‘’Ey Hıristiyanlar en son cenazenizi Müslümanlar gömecek.’’ (Der spigel 1980’li yıllar). böyle yayınlanmıştı. O tarihlerde bizimle de roportaj yapmıştı. Biz de bunlara nazire olsun diye AVRUPA’ DA İSLÂM DEVLETİ KURULAMAZ MI? Başlıklı makalemizi yayınlamıştık.
Almanya’da bulunduğumuz1981-1984’lü yıllarda Milli Görüş çatısı altında yayınladığımız HİCRET DERGİSİ’ndeki bu makalemizi Türkiye’ye döndükten sonra da 2011 de HAYATIN İÇİNDEN sitemizde okuyucularımıza sunmuştuk.
Tahsilimi İTÜ’de sürdürürken , yapmak zorunda olduğumuz stajlarım vesilesi ile 1960 yıllarından beri Almanya’yı tanıdım. O yıllarda yeni yeni çalışmak için gelen ülkemin insanlarını da tanımış oldum.
Daha sonraki yıllarda çeşitli vesilelerle ilişkiler devam etti Yükseliş mühendislik ve Mimarlık Yüksek Okul’u,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, GİMDES ve bugünlere geldik. İlk tanıştığım nesilden sonra ikinci nesil geldi,derken bugün üçüncü nesille görüşmelerimiz devam ediyor. 1960’ lı yıllarda Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine çalışmak için, okumak için Kitleler halinde Müslümanların gelmesinin bir sebebi olmalıydı düşüncem daha da büyüdü.
Bu gün sizlerle paylaşmak istediğim..Yazımın başlığını teyid edecek bir çalışmadan haber vereceğim. Helal Lokma arayışları esnasında tanıştığım üçüncü nesil ümidimi daha da büyüttü. .Ev sahibi kurumların Müslümanların Helal lokmasını önlemek için yaptığı bütün engellemelerine rağmen çalışmalar bütün hızıyla devam ediyor. Daha önceki yazılarımızda Avusturyadaki Helal Marker çalışmalarından bahsetmişdik.
Kurdukları bir site ile Helal et satan firmaları denetleyerek Müslümanlara bilgiler vemekteler. Yakında Türkiyeden GİMDES sertifikalı ürünler getirterek online sistemle ve diğer marketlere dağıtım yaparak bu ürünlerin yaygınlaştırılmasına destek vermeyi düşünüyorlar. GİMDES’in çalışmalarını tanıtmak anlatmak için 49 tane video hazırlamışlar ve yayınlamaktadırlar. Helal Tayyib Gıdaya Adanmış Bir Ömür(Ein Leben der Halal Ernährung gewidmet ist- Dr.H.Kâmi Büyüközer). Takib edebilirsiniz.
12 Ağustos 2024 Pazartesi günü Karz-ı Hasen Kurumu adına Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet KOCA’kardeşimizin gerçekleştirdiği ziyarette GİMDES ve Dünya Helal Vakfı Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER ev sahipliği yaptı.
Ziyarette ‘Karz-ı Hasen uygulaması ve Karzı Hasen Vakfının faaliyetleri ile GİMDES’in çalışmaları hakkında çok faydalı görüş alışverişinde bulunuldu. Tekrar görüşme dilekleri ardından vedalaşıldı
Udi hindi adı verilen şifalı bitki eskiden Uzak Doğu Asya topraklarında yetişen bir ağaçtan elde edilirdi.
Ülkemizde ise bu bitkinin yetiştirilme amacı ise süs bitkisi olarak kullanmaktı. Udi hindi ağacının odun kısmı ve kabukları yakıldığında etrafa hoş bir koku yaydığı için tütsü olarak kullanılırdı. Bu bitki çok eski zamanlarda tüccarlar tarafından, Arap ülkelerine getirilmiştir. Bu nedenle bir diğer adı da “Kust-i Bahri”dir.
Öd ağacı olarak da karşınıza çıkarsa bu bitki de nedir demeyin. Udi hindi bitkisinin bilinen bir diğer adı da öd ağacı olmaktadır. Tedavi edici özelliğine dair Peygamber Efendimizin “Tedavilerin en iyisi hacamat ve udi hindi ile tedavidir.” hadisi bulunmaktadır.
Korona enfeksiyon günlerinde bazı insanlar Udi hindi tozu ve bal ile evlerinde en kolay ve doğal antibiyotiği elde edebildiler. O üzüntülü ve adeta çaresizliğe ve korkuya düçar edilmiş insanların çoğu veryansın aşılara mahkum edilmişken. İşte böyle sıkıntılı bir dönemde udi hindi yağının Şifa verme özelliklerini daha önceden bilgisi olan insanlar aşı olma furyasana kapılmadan o dönemi aşısız atlattılar.
GİMDES olarak firmalarımızı bu ürünleri üretmeleri istikametinde teşvik ettik ve o sıkıntılı günlerde bitkisel yağ, sertifikalı, bazı firmalarımız bu ürünü üreterek insanların hizmetine sundular.
Bu gün o dönemden beri üretimini GİMDES Helal Sertifikalı olarak sürdüren Cansızzade, Uğurluoğlu ve Naturalive Huma firmalarımız hizmete devam ediyorlar. HDM şubelerimiz de bu bu firmaların ürünlerini müşterilerine dağıtmaya devam ediyorlar.
Şifası ile dikkat çeken udi hindinin faydaları bugün için de önemini devam ettirmektedir.
Literatürde bu gün de faydaları şu şekilde ifade edilmektedir:
-Grip ve nezle gibi özellikle kış aylarında sık görülen solunum yolu hastalıklarına iyi gelebilir.
-Boğaz ağrılarını gidermektedir. Boğaz yolunu yumuşatır.
-Burun tıkanıklığı için etkili olmaktadır. Yetişkinlere udi hindi ile burun damlası hazırlanıp uygulanabilir
-Bademcik iltihabı ve genel iltihaplanma söz konusu olduğunda udi hindi otu etkili olacaktır.
-Balgam problemlerinde udi hindi tüketilerek solunum rahatlatılabilir.
-Mide ağrısı yaşadığınız günlerde udi hindi, ağrı kesici olacaktır.
-Hoş kokuya sahip olması nedeniyle ağız kokularını gidermektedir.
-Vücut direncini güçlendirir. Hastalıklardan bedeni korur.
-Vücut direncine olan etkisinden dolayı stresi dindirir.
-Daha enerjili ve aktif olmanızı sağlar. Yorgunluğu giderir.
-Cildi yenileyici özelliğe sahiptir. Cilde maske olarak uygulandığında ölü derileri temizler ve lekelerin giderilmesini sağlar.Hafif yanık ve egzama için tercih edilen bir bitkidir.
-Bağışıklık sistemini güçlendirir. Cildin daha parlak görünmesini sağlar.
-Öd ağacı tütsüsü daha etkili odaklanma sağlayarak konsantrasyonu arttırır. Bu özelliği ile Öd ağacı tütsüsü yakıldığı ortama adeta huzur katar.
Rabbimizin şifa kaynaklarını öğrenip doğru bir şekilde kullanmayı ve hastalarımıza şifa vermesi duası ile sağlık ve selamet dileklerimizle…
Helali ve Sağlıklı ürünleri arayan kardeşlerimizi HALAL DUNYA MARKETLERİMİZ’e davet ediyoruz.
BİR GÖNÜLLÜ KARDEŞİMİZİN, BİR KİŞİNİN İNTERNETTE YAYINLADIĞI GİMDESE HAKARET İÇEREN YAZISINA CEVABI!
Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
İnternette yayınlanmış haberi merkezimize bir kardeşimiz yönlendirmiş. Dikkatimizi çekince bu cevabı yazan kardeşimizi merkezimize davet etmek istedik. Görüştük ve mutlu olduk. Allah rızası için yaptığı bu hizmet için teşekkürlerimizi ifade ettik. Bu kişiye yazmış olduğu mektubu biz de sitemizde yayınlayalım dedik.
‘’….. Hocam, GİMDES hakkındaki ifadelerini şimdi gördüm. Tam bir fecaat, rezalet, skandal.
Hocam, evvela konuştuğun kurum hakkında ya yeterli bilgiye sahip olacaksın ya da mevcut bilgin neyse haddi aşmadan mevzuyu karikatürize etmeden konuşacaksın. Kurum hakkındaki ifadelerin neredeyse iftira düzeyinde ve kurumun çalışma usulüne dair hiçbir şey bilmiyorsun.
Şahsen GİMDES'in Denetçi eğitimlerine katılmış, standartları, çalışma prensipleri ve usulüne dair teorik ve pratik eğitim almış ayrıca bir dönem de aktif olarak denetimlere katılarak sertifikalama faaliyetlerinde rol almış biriyim. Kurum temsilcisi olarak değilim ama bu garip sözleri duyup vefa gereği müdahale etme ihtiyacı hissettim.
1. Ayran kısaca sütün mayalanmasıyla elde edilen bir ürün, ülkemizde domuz şırdanı kullanılarak mayalama yapılıyor. Sığır şırdanı vb mayalar kullananlar da bu mayaların ekserisini yurtdışından alıyor, yurtdışında hayvan kesimlerinin İslami usulllere göre yapılmadığı malum. "Ya ayran içsen haram olacak nerdeyse" diye karikatürize etmeye çalıştığınız vaka küçümsediğiniz gibi değil.
2. GİMDES sertifika verdiği hiçbir ürünü bu helaldir, bu haramdır diye ayırmaz. "Helal Sertifikalı Ürün" "Sertifikasız Ürün ya da Şüpheli Ürün" olarak değerlendirir. Yani GİMDES helal haram belirlemez, her kurumun olduğu gibi GİMDES'in de Standartları vardır. Bu standartlarda neredeyse her şeye sertifika verebilmektedir. GİMDES Helal hassasiyeti konusunda ilgililere standartları doğrultusunda garanti verir. Yani garantör bir rol üstlenir. Bu kapsamda lojistik firmasına dahi GİMDES sertifika verir. Gıda, kozmetik, temizlik vb pek çok alanda özel standartları vardır. GİMDES logosunu gördüğünüzde ürün ve hizmetin o standartları taşıdığını görürsünüz. Ayrıca küçümseyerek anlatıp örnek verdiğin ıslak mendil vb ürünlerin proseslerinde ne var nasıl üretiliyor eminim bu bilgiye sahip değilsin ve küçümsüyorsun. Bu gibi ürünlere kanserojen pek çok madde giriyor. Her neyse uzamasın.
3. GİMDES dini oyuncak edip cılkını çıkartmak için değil bilakis modern kapitalist seküler ne mal olduğu belli olmayan devletlerde Müslümanların yeyip içtikleri temizlendikleri ürünler üzerinde zannı galipleri artsın, her şeyin endüstiriye dönüştüğü dünyada helal haram hassasiyeti daha rahat yaşansın diye faaliyet yürüten bir kurumdur. Bünyesinde Türkiye'nin önemli ve değerli hocalarıyla oluşturduğu bir FIKIH HEYETİ vardır. (Heyetteki hocaların adını yorumlarda vereceğim.)
Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer SOYLU Beyefendi ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Hacı Mehmet Günay Beyefendi GİMDES’i ziyaret ettiler.
Ziyaret esnasında karşılıklı işbirliğinin ehemmiyeti vurgulandı. GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer İslam’ın hak davasına hizmet yolundaki gayretlerimizin her geçen gün daha da artmasının önemini ifade ederek, Müslümanların helal lokmaya ulaşılabilirliğini temin etme yolunda bizlerin omuzlarındaki sorumluluğun oldukça büyük olduğunu söyledi.
HAK Başkanı Zafer SOYLU Beyefendi GİMDES’in devletimize olan desteğinden dolayı şükranlarını ifade ettiler. Prof. Dr. Hacı Mehmet Günay Beyefendi de GİMDES’in ilk yola çıktığı günden beri helal davası uğrundaki hizmetlerinden ötürü minnettarlığını bildirdi. Yapılan görüşme sonunda HAK yetkilileri tarafından akreditasyon belgesi GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer’e takdim edildi.
GİMDES olarak, kuruluşumuzdan bu güne kadar başta uluslararası WHC olmak üzere, 15 ülkeden 25 kurumla karşılıklı tanıma anlaşmamızı yapmış bulunuyoruz.
Görüşme karşılıklı hediyeleşme ve hayır dua temennileri ile son buldu. Yapılan görüşmelerin devletimiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını Cenabı Haktan niyaz ediyoruz.
12 Temmuz Cuma günü öğle saatinde Hüda Gençlik Derneğinin daveti üzerine 'Ne Yediğimizi Farkında Mıyız?' sunumuza ek olarak helal ve tayyib gıdayla veboykot konusunu işlediğimiz eğitimizi lise öğrencileri ve hoca hanımefendilerin katılımı ile gerçekleştirdik.
Neden helal Tayyib beslenmemiz doğrultusunda boykotun bizi hiçbir zaman etkilemeyeceğinden bahsettiğimiz eğitimimizde öğrencilerin merak ettikleri soruları cevaplıyarak tamamladık.
22 Temmuz 2024 tarihinde GİMDES ve Dünya Helal Vakfı Bursa Temsilciliğinin içinde bulunduğu Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformunun düzenlendiği "Gazze Soykırımı Gölgesinde Kudüse Şahitlik" programına katıldık. Programda dağıtılan aşurenin helal sertifikalı ürünlerle hazırlanması ve dağıtımı sorumluluğunu aldık. Aşure dağıtımı sırasında GİMDES öncü ekip olarak, davetlilere GİMDESi tanıttık, sorularını cevapladık ve broşürlerimizden dağıttık.
KOCAELİ:
09.07.2024, Kartepe ilçesi “İyilik ile Yaşam Derneği’nde “Helal ve Tayyib Beslenme” eğitimimiz yurtdışı temsilcimiz Emine ARSLANOĞLU tarafından genç ve orta yaş grubunun bulunduğu nezih hanımlarlardan oluşan bir topluluğa gerçekleştirildi. Programda özellikle; gıda ve ambalajlarda bulunan katkı maddeleri, GİMDES çalışma prensipleri, Dünya Helal Medresesi hakkında bilgilendirme sade ve anlaşılır biçimde hadis ve ayetler ışığında yapıldı. Anlatım sonunda kefir, sirke, türlü vb. gelen sorular yanıtlandı.
17.07.2024, Kocaeli/İzmit ‘’Hayrat Vakfı’’nda çocuklara yönelik ‘’Helal ve Tayyib Gıda’’ eğitimimizi GİMDES Gönüllüsü Zeynep Günaydın ile gerçekleştirildi. Eğitimde GİMDES kimdir? Helal ve Tayyib gıda, E Kodları vb. konulara değinildi. Eğitimimizin sonunda soru-cevap ve programın sonunda ayraç etkinliğimiz oldu. Çocukların geniş hayal dünyasından çıkan soru ve cevaplar yüzlerimizi güldürdü.
21.07.2024, Kartepe ilçesi “İyilik ile Yaşam Derneği”nde “Atıştırmalıklar Üzerine Hasbihal ” programı yurtdışı temsilcimiz Emine ARSLANOĞLU tarafından genç hanımlara yönelik gerçekleştirildi. Program da özellikle; Atıştırmalık grubunun içeriğindeki katkı maddelerinden GİMDES çalışma prensipleri, Dünya Helal Medresesi ve helal ve tayyib beslenme ile ilgili kitaplar hakkında anlatımı yapıldı. Program bitiminde çay ikramı ile birlikte kitaplarımızın tanıtımı yapıldı.
ELAZIĞ:
15 Temmuz Pazartesi günü, GİMDES Elazığ gönüllü temsilciliği olarak, AGD'de gençliğe adım atacak olan saliha nesiller için Helal ve Tayyib kozmetiğe dair bilgiler ışığında eğitim düzenlendi.
-22 Temmuz Pazartesi günü
dönemin son eğitimi, Hayrat Vakfı'na ait olan yaz okulunda 60'ar kişilik 2 gruba ''Ne içtiğimizin ve Ne sürdüğümüzün farkında mıyız?'' adlı seminerle tamamlandı. Katılan öğrencilerden 9 kişiye çekiliş yaparak Gimdes sertifikalı Spumy diş seti hediye edildi
YAZ GÜNLERİNDE TEHLİKE ARZEDEN GÜYA ALKOLSÜZ MEŞRUBATLAR (!)
Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
Müslüman tüketici bilmelidir ki ister Amerika’da yaşasın ister Avrupa’da yaşasın, isterse Türkiye gibi bir İslam ülkesinde yaşasın şartlarda ve tehlikelerde bir fark olmuyor. Her yerde gurbet hayatı yaşıyoruz. 2 milyarlık İslam ümmeti uyanıncaya kadar da bu zillet sürecektir.
Yıllardır soruna çözüm üretmeye çalıştığımız ve 2006-2007 yıllarında ciddi tartışmalara sebep olan alkolsüz (!) içecekler (gazoz, kola, meyve suyu, renkli içecekler ve sair) konusunu genel hatlarıyla anlatmak isterim. Bu olaylar medyada zuhura gelmeden çok önceleri biz gazlı içecekler ve içlerindeki alkole karşı duruşumuzu net olarak belli ederek insanlara duyurmaya çalışıyorduk. TÜBİTAK’ın 10 gazoz türünde bulduğu etil alkolün (sarhoşluk veren ve haram sayılan alkol türü) analiz raporları ve Türk Gıda Kodeksi Alkolsüz İçecekler Tebliği’nde bulunan %0.3’ün altında alkol içeren ürünlerin “alkolsüz” kabul edilmesi konusuna geçmeden önce gazlı içeceklerdeki alkol mevzuusunun anlaşılması gerekmektedir.
Peki nedir bu alkol meselesi ve gazlı içecekler ile ne alakası vardır? Bilindiği üzere gazlı içeceklerin pek çoğu aromalar ve renklendiriciler içerirler. Aromalar ve renklediricler ise yağ cinsinden katkı maddeleridir ve aynı zeytin yağı ile suyun birbirine karışmaması gibi bunlar da atıldıkları ürünün içinde çözünmezler. Çözünmedikleri içinde asıl maksûd olan tad ve renk elde edilemez. Bu çözünme işlemini gerçekleştirmek için çözücülere (solvent) ihtiyaç vardır ki en yaygın olarak kullanılan etil alkol, ucuz olması hasebiyle üreticilere cazip gelmektedir. Sağlık riskleri taşıyan asesülfam-k ve aspartam gibi diğer katkı maddelerini bir kenara bırakırsak, etil alkol sorunu da tam bu noktada başlamaktadır. Bilindiği üzere bir kazan süte bir damla alkol atılırsa, o süt artık haram ve necis olur. Aynın bunun gibi üretimde çözücü olarak veya herhangi bir sebep ile kullanılan etil alkol de o ürünü haram ve necis kılar. Burada katılan alkolün miktarı önemli değildir. Halbuki bunu caiz göstermek için nice batıl kıyas yoluyla fetvalar verilmiştir. Konuya dair eski yazılarımızdan bir alıntı vermek isterim.
“Günümüzde gazlı içecekler konusunda verilen fetvaların dayanakları şöyledir;
“Necaset düşen suların, ‘büyük su’ olmaları halinde, pis hale gelmeyeceği”,
“Çoğu sarhoş edenin azının da haram olacağı”, dolayısıyla “çoğu sarhoş etmeyenin azı veya çoğu da haram olmayacağı” ,
“Şarabın içine tuz atılmak gibi kimyevi istihalelerle sirkeleşeceği”ne ve “Az olan haram, belli miktarda çok olan helale katıldığında, karışımın haram olmayacağı” hükümlerine kıyas ederek içtihat ediyorlar.
Bu “kıyas”ların ve “içtihat”ların tamâmı, bir çok cihetten bâtıldır. Fıkıh kitaplarımız delilleri ile bunları anlatmaktadır. Biz de GİMDES’de hep anlattık.Aman Dikkat!
ARJANTİN CUMHURİYETİ İSLAM MERKEZİNDEN GİMDES MERKEZİMİZE ULAŞAN 10 AĞUSTOS TARİHLİ MEKTUBU
Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
‘’NUEVA MASACRE DE CIVILES EN UNA ESCUELA DE GAZA (GAZZE'DE BİR OKULDA YENİ BİR SİVİL KATLİAMI)
10 Ağustos Cumartesi günü erken saatlerde İsrail ordusunun Gazze'deki El-Tabin okuluna düzenlediği acımasız bombardıman sonucunda 100'den fazla kişi vahşice katledildi, 150'den fazla kişi ise ağır yaralandı. Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan kurbanlar, benzeri görülmemiş bir şiddetle saygısızlık edilen kutsal bir an olan İslami Şafak namazı için toplandı.
Okulun, biri mescit, diğeri ise kadınlara özel olarak ayrılan yere yönelik, kasti ve ihanetle yönlendirilen iki saldırının hedefi olduğu, bu saldırının ancak iğrenç bir toplu infaz olarak tanımlanabileceği bildirildi. Her iki hedefin sakinlerinin yüzde 90'ı yok edildi. Filistin resmi haber ajansı Wafa'ya göre, çoğu ölümün eşiğinde olan yaralılar Arap Ulusal Hastanesi'ne naklediliyor.
Her biri bin kiloyu aşan bombalarla gerçekleştirilen bu saldırı, bir soykırım eylemi olup, tüm etik, ahlaki ve uluslararası hukuk ilkelerinin açık bir ihlalidir. Bu, uluslararası toplumun sessizliği ve suç ortaklığıyla izin vermeye devam ettiği, güpegündüz işlenen bir insanlığa karşı suçtur.
İşgalci devlet Gazze'de yalnızca masum sivilleri katletmekle kalmadı, saldırgan olmayan komşularına yönelik saldırganlığını da genişletti, sınırlarını ihlal etti ve sivil nüfusa saldırdı. Bu suç zinciri artık güvenlik bahanesiyle göz ardı edilemez veya mazur görülemez. Bir halkın kimliğini, varlığını yok etmeyi amaçlayan, planlı ve sistematik bir saldırıdır.
Arjantin Cumhuriyeti İslam Merkezi, devam eden bu soykırımı şiddetle kınıyor ve tüm dini, dinler arası diyalog ve insan hakları kurumlarını seslerini yükseltmeye ve bu barbarlığı durdurmaya yönelik çaba göstermeye çağırıyor. Bölgede barış ve adaletin kalıcı olarak hakim olması için derhal ve kesin ateşkesin sağlanmasını ve Birleşmiş Milletler kararlarının uygulanmasını talep ediyoruz.
"Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnızca senden yardım dileriz." (Cömert Kur'an, Fatiha, Açılış,
İslam'da, kadınların hakları ve güçlendirilmesi 1400 yıl önce emredilmiş ve onları baskı ve ayrımcılıktan kurtararak toplumda onurlu bir şekilde hak ettikleri yeri almalarını sağlamıştır.
Cennet annelerin ayakları altındadır. sözünü peygamber efendimiz Hz. Muhammed(sav) söylemiştir. Bu hadisi nakleden isimler arasında Buhari, Müslim ve Tebrizi yer almaktadır.
Yüce Allah'ın onu kocasının libası ve koruyucusu olarak tanımladığı ayet de Yüce Kuran'da verilmiştir.
“…eşleriniz sizin için bir libas; siz de onlar için libassınız…” (Bakara / 187)
Bir libas sadece korumakla kalmaz, aynı zamanda gizler, rahatlatır, onurlandırır ve süsler, aynı şekilde karılar kocalarına ve kocalar da karılarına karşı öyledir.
Peygamberimiz (s.a.v.) bize şunu öğretti: "Bu dünyadaki her şey (geçici) bir zevktir, ancak salih bir eşten daha iyi bir dünyevi zevk yoktur." (Müslüman)
Müslüman kadınlar annelikte kutsal bir sorumluluk taşırlar ve evin sultanı olarak, İlahi bir emir olan Helal tüketimini savunurlar. Helal sertifika yetkilisi olarak, Helal Yardım Hattımız aracılığıyla, kadınların Helal ürünler hakkında bilgi edinme ve kadın liderliğindeki ev endüstrilerinin ve girişimciliğin büyümesini sağlama etkisine ilk elden GİMDES vesilesi ile tanık oluyoruz.
Ev endüstrilerimiz çoğunlukla, yaşam maliyetlerinin sürekli arttığı bu zamanlarda üretkenliklerini ve yeteneklerini evin gelirini desteklemek için kullanan girişimci ev kadınlarının beyin çocuğudur. GİMDES, yüzlerce ev endüstrisi çabalarını sertifikalama sistemi ile hanımlar ve çocuklarımızın bilgilenme ve eğitimlerine yoğun faaliyetleri destekliyor ve teşvik ediyor.
Bir kadın, evi bir yuvaya dönüştürür, gelecek nesli yetiştirir ve her başarılı toplumun temelini oluşturur. Her gün hayatımızda fark oluşturan anneler, eşler, kızlar ve kız kardeşler gibi bilinmeyen kahramanları takdir ediyoruz. Ailelerinin ve daha geniş toplumun yükselmesinde önemli rol oynayan kadınlarımızı selamlıyoruz. Yaptığınız ve yapmaya devam ettiğiniz her şey için minnettarız!
BİYOLOLİK CİNSİYET DEĞİŞTİRİLEMEZ
DERTLİ BİR GÖNÜLLÜNÜN GÜNLLÜĞÜNDEN BİR SAYFA 
GİMDES 16. ULUSLARARASI HELAL VE TAYYİB ÜRÜNLER KONFERANSI’NA AZ ZAMAN KALDI
İLAÇLARDA İSLAMA GÖRE HARAM MADDELERİN BULUNMA DURUMU
GELECEĞİN NESLİNİ HELAL VE TAYYİB YAŞAM BİLİNCİ İÇERİSİNDE YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ
12. HELAL LOKMA AİLEDE BAŞLAR EĞİTİM PROGRAMI 
SÜT VE SÜT KÖKENLİ ÜRÜNLERİMİZDE MÜSLÜMAN OLARAK SIKINTILARIMIZ
TÜTÜN, SAĞLIĞIMIZI VE YİYECEK KAYNAKLARIMIZI TEHDİT ETMEYE DEVAM EDİYOR
HDM ŞUBELERİ HELAL GIDA İSTEKLİSİ YENİ TÜKETİCİLERİNİ VE YENİ ÜRETİCİLERİNİ BEKLİYOR
ALMANYA MERKEZLİ AVRUPA İSLAM’A GEBE!. 
MAVERA EĞİTİM VAKFI KARZ-I HASEN KURUMU GİMDES’i ZİYARET ETTİ. 
UDİ HİNDİ YAĞI HER ZAMAN GÜNDEMİMİZDE OLMALI!
BİR GÖNÜLLÜ KARDEŞİMİZİN, BİR KİŞİNİN İNTERNETTE YAYINLADIĞI GİMDESE HAKARET İÇEREN YAZISINA CEVABI! 
TÜRKİYE HELAL AKREDİTASYON (HAK)KURUMU HEYETİ GİMDES MERKEZİNİ ZİYARET ETTİ
GİMDES HANIM KURULU TEMMUZ AYI ÇALIŞMALARI
YAZ GÜNLERİNDE TEHLİKE ARZEDEN GÜYA ALKOLSÜZ MEŞRUBATLAR (!)
ARJANTİN CUMHURİYETİ İSLAM MERKEZİNDEN GİMDES MERKEZİMİZE ULAŞAN 10 AĞUSTOS TARİHLİ MEKTUBU
İSLAM VE KADIN!
HELAL VE TAYYİB ÜRÜN ÜRETMEYE SÖZ VERMİŞ YENİ BİR FİRMA GELİYOR:TATARASI!
