|
Site İstastiği |
|
|
şu ana kadar 65390004 sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003
|
|
|
|
| |
Gönderen:huseyin Tarih: 16/10/2010 05:20
YİNE BİR DÜNYA GIDA GÜNÜNÜ DAHA İDRAK ETTİK....
Dr.H.K.Büyüközer
Her yıl 16 Ekim'de düzenlenen Dünya Gıda Günü'nün Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nce (FAO) bu yıl belirlenen teması "Beslanme ve Gıda Savurganlığını Önleme " dir. 9-16 Ekim bütün dünyada ‘Dünya Gıda Haftası’ olarak kutlanmaktadır.
GIDA GÜVENCESİ bir "insan hakkı" olduğu halde hala pek çok devlet ve hükümet ve gıda sektörünü elinde tutan güçler, herkesin yeterli ve güvenli gıdaya ulaşması için yoksulluk, açlık ve bölgesel eşitsizlikleri giderecek politikalar oluşturamamışlardır. Bu sıkıntıyı en çok ta emperyalist güçler tarafından toprakları işgal edilmiş, yer altı ve yer üstü zenginlikleri sömürülen Müslümanlar yaşamaktadır.
Dünya Gıda Gününde, dünya üzerine dağılmış 2 milyarlık nüfusa sahip Müslümanların batı tekelinde geliştirilmiş Gıda sektöründe hala kendi ülkelerinde dahi Güvenli Helal Gıda Sertifikalı ürün üretmekte aciz kalmaları düşündürücüdür.
Ülkemiz bu sıkıntıları ne yazık ki en yoğun yaşayan ülkeler arasında bulunmaktadır. Türkiye'de en basit sağlık ve hijyenlik konularında dahi gıda denetimi mekanizmaları yeterince oluşturulamamış durumdadır.
GDO'lu ürünlerde denetimsizlik
Yıllardır gerek GİMDES ve GIDA RAPORU sitelerimiz, Kitaplarımız ve Dergimiz ve gerek konuya duyarlı diğer yayın organları, meslek kuruluşları genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) Türkiye'ye ithalatının denetlenmediğini, bu konuda bir yasal düzenleme olmadığını söyleyerek tüketicilerin dikkatli olmaları için sürekli yayınlarını sürdürmüşlerdir ve sürdürmeye devam etmektedirler.
Yapılan açıklamalarda, GDO'ların bir dizi sağlık riski içerdiği, genetiği değiştirilmiş tohumların bir sonraki sene kullanılamaması nedeniyle tarım alanında ekonomik bağımlılığa da yol açtığı gerçeği karşısında tüketiciler, üreticiler ve hükümet şu noktalara dikkat etmelidirler:
• Yerli tohumdan üretilen gıdalar tercih edilmeli. Şekil bozukluğu olan ve normalden iri meyve ve sebzeler alınmamalı. Özellikle ithal soya, mısır, pirinç ve ürünlerine karşı çok duyarlı olunmalıdır.
• Biyo-güvenlik kurulu oluşturulmalı ve işlerlik kazandırılmalı.
• GDO'ların ülkeye girişi yasaklanmalı veya kontrol altına alınmalı. Kaçak tohum girişi önlenmeli.
• İthal edilmiş GDO' lu ürünler etiketlenmeli ve ambalajlarında mutlaka belirtilmeli.
Hayvancılıkta denetim varmı?
Türkiye'de milyonlarca insanın yoksul olduğu dolayısıyla yeterli beslenemediği bilinen bir gerçek. Yoksulluk ve bölgeler arası eşitsizliğe karşı politikaların artık süratle üretilmesi gerekmektadir. Bunun için acilen şu adımların atılması öinemlidir:
• Özellikle hayvansal protein açığının ulaştığı boyut dikkate alınarak ulusal hayvancılık politikası oluşturulmalı. İnsanlar yeterli ve dengeli beslenme konusunda eğitilmelidir.
• İnsanlarda ortaya çıkan gıda hastalıklarının yüzde 75 'i herhangi bir hayvandan ya da hayvansal üründen bulaşan patojenlerden kaynaklanmaktadır.
• Hayvansal gıdalarla alınan ilaç ve hormon kalıntılarının insan sağlığı açısından kanıtlanmış geriye dönüşümsüz zararları göz önüne alınarak bu maddelerin tedavi hizmetleri dışında, ticari kar amaçlı satışı ve kullanımı önlenmelidir.
• Toplumun büyük kesiminin İslam dininin müntesibleri olduğu gözönüne alınarak küçükbaş ve büyükbaş hayvan kesimhanelerinin İslam dininin emirlerine uygun hale getirilmesi ve denetlenmesi sağlanmalıdır.
• AB uyum yasasını sağlamak uğruna domuz etine getirilen kasaplık kırmızı et statüsünün, masum ve bihaber Müslüman tüketicilerin, kötü niyetli üretici,satıcı ve lokanta sahiplerinin istismarına karşı koruyacak mevzuat ve denetim mekanızmaları acilen oluşturulmalı. Müslüman tüketicilerde oluşan endişeler giderilmelidir.
Hazır paketlenmiş gıdalardaki başıbozukluk…
Market raflarını doldurun binlerce paketlenmiş, şişelenmiş gıda maddesinde kullanılan katkı maddelerinin ithalatından üretimine kadar tüketicileri tedirgin eden belirsizlikler, şüpheler bir türlü giderilememektedir.
1. Bazı Gıda ambalajlarının üzerindeki İçindekiler yazısı gözle okunamayacak kadar küçük yazılmakta veya ambalaj katlama yerlerine denk gelmekte okunmakta zorluk yaşanmakta.
2. Katkı maddelerinin hayvan kökenli, bitki kökenli veya kimyasal kökenli oldukları etikette açıkça belirtilmemektedir. Bir insanın inanç ve sağlığını ilgilendiren bu konunun biran evvel etiketlerde açıklanır duruma getirilmelidir.
3. Üretim uygulamasında kullanılan katkı maddeleri ile etikette yazılı katkı maddeleri arasındaki tutarsızlık önlenememektedir. Biran evvel bu kirlenmenin önü alınmalıdır.
4. WHO nun veya birçok Avrupa ülkesinin yasakladığı katkı maddelerinin kullanımı ciddi bir denetime tabi tutulmalıdır.
5. Bazı ithal ürünlerin bilgisiz insanlara saadet zincirleri sistemi ile pazarlatılmasının sosyal yapıda oluşturduğu onulmaz yaraların önlenmesi için derhal bu uygulamalar ciddi olarak denetlenmeli, gerekirse durdurulmalıdır.
6. Müslüman tüketicilerin “Helal Sertifikalı” ürün taleplerinin karşılanabilmesi için gereken adımların atılması artık bir sonuca kavuşturulmalıdır.
7. Denetimde yaşanan yetki kargaşası nihayete erdirilmeli güçlü, yaygın ve sürdürülebilir bir denetim sistemi uygulamaya sokulmalıdır.
İşte bu yıl da “DÜNYA GIDA GÜNÜ”nü, bir yığın olumsuzlukları dile getirmenin ötesinde yaşamımızda herhangi bir değişiklik oluşturmadığını dile getirerek kutluyoruz.
|
|
| |
|
Haber Puanlama |
|
|
Ortalama Puan: 5 Toplam Oy: 14
|
|
|
|
|
|