DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR...
Hoşgeldiniz: Gıda Raporu - Yediklerimiz İçtiklerimiz Helal mi?
ANA SAYFAHELAL-HARAME KATKI MADDELERIZIYARETCI DEFTERI
URUNLERDE KATKI MADDELERIYENIDEN GIDA RAPORUSIK SORULAN SORULARNEDEN UYE OLMALIYIZ?


· Ana Sayfa
· En çok okunanlar
· Konular
· Makale Arşivi
· Site İçi Arama
· Sitemizi Tavsiye Edin
· İrtibat / Eleştirileriniz
· Ziyaretçi Defteri

RADYO GIMDES

Dergi Abonelik

Son Çıkan Kitaplarımız
Helal Lokma kitabı

EDITOR'DEN
  • Bu Site Niçin kuruldu?
  • G?da Raporu Kitab? Hakk?nda
  • Muhterem Ziyaretçilerimiz!
  • Üretici, ?thalatç?, Sat?c?, Kamu Yöneticisi ve Tüketicilerimize Duyurudur
  • G?da Günlü?ü Hizmetinizde
  • Domuz Tart??mas?
  • Okuyucu Sorular?na Cevab?m?z

  • Site İstastiği
    şu ana kadar
    65392007
    sayfa izlenimi aldık. Başlangıç: 01/02/2003

    Reklamlar

    Çocuk Egitimi

    Helâl Erleri

    YASAL UYARI

     

    DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR...


    Gönderen:huseyin Tarih: 16/11/2017 23:09
    konferans DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR…

    Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER

    50 yıl önce ülkemizin semalarından gökyüzüne bir işaret fişeği fırlatılmış ve uğultusu bütün dünyaya kademe kademe yayılmıştı. Neydi bu işaret fişeğindeki mesajlar:

    Ey İslam Ümmeti,

    Mevcut BM’ye karşı İslam Birleşmiş Milletler Teşkilatı kurulmalıdır.

    Biran evvel İslam ülkeleri arasında İslam Ortak Pazarı kurulmalıdır.

    İslam ülkeleri, aralarındaki alışverişlerde, İslam Dinarı para birimini tedavüle sokmalıdır.

    NATO’ya karşı; Müslüman Ülkeler Savunma İşbirliği Teşkilatı kurulmalıdır.

    UNESCO’ya karşı; Müslüman Ülkeler Kültür İşbirliği Teşkilatı kurulmalıdır.


    Aradan yarım asra yakın koca bir zaman dilimi geçti gitti. Ümmet olarak olayı hala ne yazık ki kavramış durumda değiliz.

    Halbuki Batı çöküyor. Emperyalist ve materyalist Batı her geçen gün çöküyor. Çöktükçe etrafına sadistçe daha çok zarar vermenin hırsı ile saldırıyor.1981-1984 de Avrupa’da bulunduğum bir dönemde Rabbimin yayınlamayı nasib buyurduğu HİCRET dergisinde yayınlanan “AVRUPADA İSLAM DEVLETİ KURULAMAZMI?” başlıklı bir yazımda şöyle demiştim;

    “Özellikle bugün memleketlerinde yaşadığımız Avupalı’lar manen çökmüş, her tarafta yahudinin, ahlaksızlık kasırgalarının etkisi altında gün begün yokluğa ve umutsuzluğa sürükleniyor.

    Anneler çocuk sevgisini kaybetmiş ,ailede karşılıklı sadakat bağları çözülmüş,ana-baba yalnızlığa itilmiştir. Avrupa’da ; içki tüketimi süratle artarken,hastaneler,hapishaneler,akıl hastaneleri, alkolün geride bıraktığı deliler, hastalar, sakatlar ve suçlularla dolup taşıyor. Sadece Almanya’da 2 milyon alkolik insanın bulunması ibret vericidir. Yine Avrupa’da gayri meşru çocuk sayısı hızla artıyor. Cinsi sapıklık adeta meşru kabul edilir duruma gelmiştir.

    Bütün bu menfi ve ahlak dışı gidişe, Avrupalı’nın manen bağlı olduğu Hristiyan kiliseleri ise hiçbir çözüm getirememektedir. Hala, tahrif edilmiş İncil’i istismar etmenin ötesinde doğru yola götürücü hiçbir ciddi adım atamıyorlar. Kiliseler adeta boşalmıştır. Hatta bazı kiliseler hiç kimse gelmediği için kapatılmak zorunda kalınıyor.

    Kilise sadece resmi merasimlerde boy gösteren politikacının istismar vasıtası haline gelmiştir. Arka perde de Yahudi bütün gücü ile kiliseyi kontrol etmeye çalışmaktadır. Yeni yeni tahrif edilmiş İncil’ler piyasaya sürülerek, her köşe başında Yahova Şahitleri denen Yahudi teşkilatının paralı askerlerinin eline tutuşturduğu broşürler halkı yeni sapıklıklara doğru sürüklemektedir.”

    Şüphesiz ki İslam ümmeti olarak, yüz yıldır batılı güçlerin yoğun algılama telkinleri altında, kendi yaşam sistemimize tu kaka dedik. Onların envei türlü telkin ve algılama propağandalarına teslim olarak yaşam sistemlerini iliklerimize kadar benimsedik ve büyük hatalar yaptık. Yeme içmelerimiz başta olmak üzere günlük bütün yaşam sistemimiz içimizde ve dışımızda bu güçler tarafından yürütülür duruma geldik. Haram helal birbirine karıştırıldıktan sonra, Allah’ın emrettiği birliği, İslam kardeşliğini kaybettik. Mezheplere, meşreplere, ırklara, coğrafyalara mensubiyeti, İslam’a mensubiyetin önüne geçirdik. Kendimiz gibi olmayanları tekfir ettik. Tekfir ettiğimiz kardeşlerimizle savaşmayı, cihat zannettik. Bütün bunlar, Allah’ın lütfunun, rahmetinin, ümmetin üzerinden alınmasına sebep oldu.

    Dünyadaki bu zulüm düzeni karşısında gün inananların birleşme günüdür. Irkçı, maddeci ve tekelci mihrakların, yeryüzünde çıkartmaya çalıştığı fesada karşı inananlar birleşmelidir. Dahilde ve hariçte, zalimlere karşı birlik içinde hareket edilmelidir. Gün, kendi inancımızın ve değer ölçülerimizin etrafında toplanarak kendi medeniyetimizi, İslam medeniyetini ihya için çalışma günüdür.

    En başta da haramlarla kirletilmiş gıdalarımız başta olmak üzere günlük yaşam unsurlarımızı kirlerinden temizlemek ve helalleştirmek için davranma ve çalışmalar yapma günüdür. ”

    O hâlde gevşemeyin ve üzülmeyin! Eğer (gerçekten) mü'min kimseler iseniz, en üstün olanlar sizsiniz! (Âl-i İmrân Suresi 139. Ayet)



     
    Haber Puanlama
    Ortalama Puan: 5
    Toplam Oy: 7


    Lütfen bu haberi puanlamak için bir saniyenizi ayırın:

    Kötü
    İdare Eder
    İyi
    Çok İyi
    Mükemmel



    Seçenekler
    Bu Haberi Arkadaşına Gönder  Bu Haberi Arkadaşına Gönder

    

    Gıda Raporu 2003-2017
    1024x768 Ekran Çözünürlüğünde Tasarlanmıştır
    RSS
    Her Hakkı Saklıdır İzinsiz Alıntı Yapılamaz.